"في وقتٍ ما" - Traduction Arabe en Turc

    • bir ara
        
    • Bir noktada
        
    • ara bir
        
    • bir zamanlar
        
    • bir yerde
        
    İyi bir grup çıkıyor orada. Hatırlat da seni de götüreyim bir ara. Open Subtitles لديهم فرقة موسيقية جيدة هناك سأصطحبك هناك في وقتٍ ما
    Çok beğendim. Seninle üzerinde konuşmak isterim bir ara. Open Subtitles انا حقاً أحببتهم, أودُ التحدث معكِ بشأنهم في وقتٍ ما.
    bir ara oraya gidip merhaba mı diyeceğiz? Open Subtitles هَلْ يَجِبُ أَنْ نَذْهبَ هُنَاكَ في وقتٍ ما ونَقُولَ مرحباً؟
    Bir noktada aklından geçmiş olmalı. Open Subtitles بالتأكيد هو لا بدَّ وأنْ حَدثَ إليك في وقتٍ ما.
    Yani... bir ara orada yaşamış olsa dahi, annenin hikayesini doğrular. Open Subtitles ،لذا، حتّى لو أقام هناك في وقتٍ ما .فهذا يؤكّد قصّةَ والدتك
    Sonra bir ara hepsinin suçluluk duygusundan kaynaklandığını anladım. Open Subtitles ثمّ في وقتٍ ما أدركت أن كل الأمر عن الذنب
    Bu da, onlardan birinin bir ara burada olduğu anlamına geliyor. Open Subtitles أحدهم مينز يَجِبُ أَنْ يكونَ عِنْدَهُ هنا في وقتٍ ما.
    Ardından, bir ara, bir makyöz yüzüne pudra sürmeye gelecek. Open Subtitles إذاً ، في وقتٍ ما ، فتاة المكياج ستأتيفقطلوضعالقليل،
    Belki bir ara sana uğrayıp, DVD'mi kutuna takarım? Open Subtitles لربما يمكنني المجيء في وقتٍ ما ووضع قرصي في صندوقكِ؟
    Anayasada yazılı bu. bir ara okumalısınız. Open Subtitles إنه شئ مكتوب في الدستور الأمريكي يجب عليكم قرائته في وقتٍ ما
    Şey, belki bir ara beni teknenle gezdirirsin, Charlie? Open Subtitles إذاً، ربما تريد اصطحابي في قاربكَ في وقتٍ ما يا تشارلي؟
    - bir ara beraber kahve içmeliyiz. Open Subtitles ربّما يجدر بنا احتساء القهوة في وقتٍ ما أحبّ ذلك.
    Diyordum ki artık her şey bittiğine göre, belki, bir ara dışarı çıkıp bunu kutlayabiliriz. Open Subtitles أذآ, لقد كنتُ أفكر, ربما نستطيع الخروج في وقتٍ ما والأحتفال الآن هذا أنتهى
    bir ara kahve içelim mi? Open Subtitles لحظة ما رأيكَ في أن نحتسي القهوة في وقتٍ ما ؟
    Bunu kabul etme ihtimalin var mı bilmem ama bir ara kahve içmek ister misin? Open Subtitles انظر .. لا أعلم ما الذي سيجعلكِ توافقين على هذا ما رأيك بأن نحتسي القهوة معاً في وقتٍ ما ؟
    bir ara bize katılmalısın. Ekiptekilerle çabuk kaynaşırdın. Open Subtitles عليكَ الإنضمام إلينا في وقتٍ ما أظنّكَ ستندمج حقاً مع العصابة
    "Acaba bir ara kahve içmek ister misin diye merak ettim." Open Subtitles كنتُ أتساءل إن كنتِ تودين الخروج برفقتي لاحتساء القهوة في وقتٍ ما
    Bir noktada herkes kendinden üstün biriyle karşılaşır. Open Subtitles في وقتٍ ما كلنا رَكضنَا إلى شخص ما الذي رئيسِنا.
    Eğer ciddiysek, Bir noktada zaten ailenle tanışmak zorundayım. Open Subtitles إذا كنّا نعني ذلك في وقتٍ ما سيجب عليّ لقاء أسرتكِ
    Bana kaç kişinin bir zamanlar rahiplere inandığı için geldiğini bilseniz şaşırırdınız. Open Subtitles ستندهشون بعدد المرضى الذين يأتون إلي لأنهم في وقتٍ ما آمنوا بقسيس
    Bu adam, belki yoruldu, belki ailesini özledi,belki de bir yerde hata yaptı. Open Subtitles هذا الشخص، ربما قد سئم، ربما افتقد عائلته، ربما في وقتٍ ما أخطئ.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus