İyi bir grup çıkıyor orada. Hatırlat da seni de götüreyim bir ara. | Open Subtitles | لديهم فرقة موسيقية جيدة هناك سأصطحبك هناك في وقتٍ ما |
Çok beğendim. Seninle üzerinde konuşmak isterim bir ara. | Open Subtitles | انا حقاً أحببتهم, أودُ التحدث معكِ بشأنهم في وقتٍ ما. |
bir ara oraya gidip merhaba mı diyeceğiz? | Open Subtitles | هَلْ يَجِبُ أَنْ نَذْهبَ هُنَاكَ في وقتٍ ما ونَقُولَ مرحباً؟ |
Bir noktada aklından geçmiş olmalı. | Open Subtitles | بالتأكيد هو لا بدَّ وأنْ حَدثَ إليك في وقتٍ ما. |
Yani... bir ara orada yaşamış olsa dahi, annenin hikayesini doğrular. | Open Subtitles | ،لذا، حتّى لو أقام هناك في وقتٍ ما .فهذا يؤكّد قصّةَ والدتك |
Sonra bir ara hepsinin suçluluk duygusundan kaynaklandığını anladım. | Open Subtitles | ثمّ في وقتٍ ما أدركت أن كل الأمر عن الذنب |
Bu da, onlardan birinin bir ara burada olduğu anlamına geliyor. | Open Subtitles | أحدهم مينز يَجِبُ أَنْ يكونَ عِنْدَهُ هنا في وقتٍ ما. |
Ardından, bir ara, bir makyöz yüzüne pudra sürmeye gelecek. | Open Subtitles | إذاً ، في وقتٍ ما ، فتاة المكياج ستأتيفقطلوضعالقليل، |
Belki bir ara sana uğrayıp, DVD'mi kutuna takarım? | Open Subtitles | لربما يمكنني المجيء في وقتٍ ما ووضع قرصي في صندوقكِ؟ |
Anayasada yazılı bu. bir ara okumalısınız. | Open Subtitles | إنه شئ مكتوب في الدستور الأمريكي يجب عليكم قرائته في وقتٍ ما |
Şey, belki bir ara beni teknenle gezdirirsin, Charlie? | Open Subtitles | إذاً، ربما تريد اصطحابي في قاربكَ في وقتٍ ما يا تشارلي؟ |
- bir ara beraber kahve içmeliyiz. | Open Subtitles | ربّما يجدر بنا احتساء القهوة في وقتٍ ما أحبّ ذلك. |
Diyordum ki artık her şey bittiğine göre, belki, bir ara dışarı çıkıp bunu kutlayabiliriz. | Open Subtitles | أذآ, لقد كنتُ أفكر, ربما نستطيع الخروج في وقتٍ ما والأحتفال الآن هذا أنتهى |
bir ara kahve içelim mi? | Open Subtitles | لحظة ما رأيكَ في أن نحتسي القهوة في وقتٍ ما ؟ |
Bunu kabul etme ihtimalin var mı bilmem ama bir ara kahve içmek ister misin? | Open Subtitles | انظر .. لا أعلم ما الذي سيجعلكِ توافقين على هذا ما رأيك بأن نحتسي القهوة معاً في وقتٍ ما ؟ |
bir ara bize katılmalısın. Ekiptekilerle çabuk kaynaşırdın. | Open Subtitles | عليكَ الإنضمام إلينا في وقتٍ ما أظنّكَ ستندمج حقاً مع العصابة |
"Acaba bir ara kahve içmek ister misin diye merak ettim." | Open Subtitles | كنتُ أتساءل إن كنتِ تودين الخروج برفقتي لاحتساء القهوة في وقتٍ ما |
Bir noktada herkes kendinden üstün biriyle karşılaşır. | Open Subtitles | في وقتٍ ما كلنا رَكضنَا إلى شخص ما الذي رئيسِنا. |
Eğer ciddiysek, Bir noktada zaten ailenle tanışmak zorundayım. | Open Subtitles | إذا كنّا نعني ذلك في وقتٍ ما سيجب عليّ لقاء أسرتكِ |
Bana kaç kişinin bir zamanlar rahiplere inandığı için geldiğini bilseniz şaşırırdınız. | Open Subtitles | ستندهشون بعدد المرضى الذين يأتون إلي لأنهم في وقتٍ ما آمنوا بقسيس |
Bu adam, belki yoruldu, belki ailesini özledi,belki de bir yerde hata yaptı. | Open Subtitles | هذا الشخص، ربما قد سئم، ربما افتقد عائلته، ربما في وقتٍ ما أخطئ. |