"في وقت سابق" - Traduction Arabe en Turc

    • erken saatlerde
        
    • daha önceden
        
    • Önceden
        
    • erken saatlerinde
        
    • az önce
        
    • bu sabah
        
    • Daha önce de
        
    • Daha evvel
        
    • Bugün
        
    • Biraz önce
        
    • senenin başlarında
        
    Şimdi Dr. Kang sahneye gelecek ve Bugün biraz daha erken saatlerde bastığımız bu böbreklerden birini sizlere göstereceğiz. TED وسيأتي د.كانج إلى خشبة المسرح الآن، وسنريكم إحدى هذه الكلى المطبوعة بالفعل التي قمنا بطباعتها في وقت سابق من اليوم.
    Jack erken saatlerde arayarak tekrar gecikeceğini söyledi. Open Subtitles جاك تكلم في وقت سابق ليقَول بانة قد تاخّرَ ثانيةً.
    Hayır. Yani daha önceden demek istiyordum. daha önceden tanıyorum. Open Subtitles لا، أنا أعني قبل ذلك بطريقة ما مألوفة، في وقت سابق
    Ama Önceden de Triad'da ispatladığınız gibi, konukçu hayatta kalır. Open Subtitles لكن كما أثبت في وقت سابق في المحكمة المضيّف ينجو
    5 dosya da sabahın erken saatlerinde kalıcı olarak silinmiş. Open Subtitles وكانت الملفات الخمسة بشكل دائم حذف في وقت سابق اليوم.
    Aslında, az önce burada olup olmadığından emin değilim. Open Subtitles في الواقع أنا غير متأكدة هنا في وقت سابق
    Ve bu sabah bakmış olduğu şeyleri tekrar oynatabilirim. TED وأستطيع تكرار بعض الاشياء التي قمت بها في وقت سابق اليوم.
    Daha önce de bildirdiğim gibi Azrailler olarak tanınan Inglewood motosiklet çetesinin bir üyesi dün gece bir motosiklet zinciriyle acımasızca öldürüldü. Open Subtitles كما ذكرت في وقت سابق ، والاس عضو عصابة انجلوود البخارية المحققين قالوا انه قتل بقسوة ليلة امس بواسطة سلسلة دراجة
    Bu gece erken saatlerde, polis müfettişi Lee ve özel görev gücü, Juntao suç organizasyonu bir daha ayağa kalkamayacak şekilde yerle bir etmeyi başarmıştır. Open Subtitles في وقت سابق من هذا المساء المحقق لى ولجنة عمله الخاصة فى القضاء بشكل نهائي على منظمة جون تاو الإجرامية واستعادوا
    Bugün erken saatlerde gezegen sandığım bir şey gördüm. Gök taşı da olabilir. Open Subtitles حسنا، في وقت سابق من اليوم، ورأيت ما ظننت انه ربما كوكب،
    Bugün erken saatlerde, bir polis memuru vuruldu ve öldürüldü. Open Subtitles في وقت سابق من اليوم تم قتل الشرطية بينما ...
    Bugün erken saatlerde, General'in hayatına kasteden bir planı açığa çıkardık. Open Subtitles في وقت سابق اليوم، استطعنا كشف مؤامرة ضد حياة اللواء
    Öncelikle, daha önceden verdiğim ifademin doğru olmadığını söylemekle başlamak istiyorum. Open Subtitles أعتقد أنه يجب أن أبدأ بقول أن تصريحي الذي أدليت به في وقت سابق من الأسبوع لم يكن صحيحاً.
    Ve sanırım onun evcil polisi olduğunu söylemek daha önceden aklına gelmedi? Open Subtitles وانا اعتقد انه لم يحدث لك في وقت سابق ان اخبرتني انك شرطي ؟
    Gayet açık, Önceden söylediğim gibi bir roadable uçak,... ...ve yolda daha fazla vakit harcamayacaksınız. TED ومن الواضح أن هذه, كما قلت في وقت سابق, طائرة متحوّلة, وأنك لن تقضي الكثير من الوقت على الطريق.
    O günün erken saatlerinde, okuldan geldiğinde yüzünde morluklar olduğunu fark etmiştim. TED في وقت سابق من ذلك اليوم، كنت قد لاحظت كدمات على وجهه عندما عاد من المدرسة.
    Sabahın erken saatlerinde bir kuş onların gezindiği yerde uçuyordu. Open Subtitles في وقت سابق من هذا الصّباح طار طائر في المنطقة فى المكان الذى حلقت فيه الأنوار أمس
    az önce annenizle... babanızla ve onun ölümüyle ilgili konuştuk. Open Subtitles تكلمنا في وقت سابق عن أمك وعن أبيك وموته
    bu sabah, evsiz robotlar için yapılmış bir sığınağı ziyaret ettim. Open Subtitles في وقت سابق اليوم, قمت بزيارة ملجأ الرجال الآليين المعوزين
    Bununla birlikte, Daha önce de ispatladığımız gibi kimi zaman gerçekle kurguyu ayırt edemiyor. Open Subtitles لسوء الحظ كما أثبتنا في وقت سابق انه أحياناً يخلط الواقع بالخيال
    O zaman Daha evvel konuştuğumuz konu hakkında... - ...seni hiç rahatsız etmeyeyim. Open Subtitles فهمتُ، إذاً لن أزعجك بشأن ذلك الأمر الذي تحدثنا عنه في وقت سابق.
    Bugün sahilde yürürken dün akşamın ne kadar güzel olduğu hakkında konuşuyorduk. Open Subtitles حَسَناً . في وقت سابق اليوم كُنّا نَمْشي على الشاطئ،نشرب قهوة الصباح،
    Biraz önce size müziğin somut olduğu için farklı bir yetenek olduğundan bahsetmiştim. TED لقد ذكرت في وقت سابق حقيقة أن الموسيقى هي قدرة مختلفة لأنها مجردة.
    Ve son olarak çok enteresan bir araştırmadan bahsetmek istiyorum. Bu senenin başlarında Stanford ve Caltech Üniversite'lerinden araştırmacılar tarafından yayınlanan deneyde TED واود ان أنهي حديثي بالاشارة الى دراسة مشوقة جدا أجراها باحثين في ستانفورد و كالتك في وقت سابق هذه السنة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus