Senin sorununu Boş zamanımda çözdüm, parmak boyasıyla. | Open Subtitles | حللت مشكلتك في وقت فراغي بدهانات الأصابع |
Boş zamanımda parkurda koşabileceğimi söylediler. | Open Subtitles | لقد اخبرت اني استطيع ان التحق بالبرنامج في وقت فراغي |
Boş zamanlarımda evimizin dizaynı konusunda... çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا أعمل على بعض التصميمات لمنزلنا في وقت فراغي |
Boş zamanlarımda bahçe ile uğraşıyorum. Bunları sevebileceğini düşündüm. | Open Subtitles | أرعى الزهور في وقت فراغي ظننت أنه قد تعجبك هذه |
Boş olduğum zamanlar tek başıma dışarı çıkmakta mahzur görmüyorum. | Open Subtitles | لا أمـانع في الخروج بمفردي في وقت فراغي. |
Bakkal alış-verişi ve bebeği eğlendirme arasındaki boş vaktimde. | Open Subtitles | في وقت فراغي بين محل البقالة و المتنزه و حفل الطفل |
Boş vakitlerimde tamir ediyorum. | Open Subtitles | كنت أقوم بترميمها في وقت فراغي |
Boş zamanımda kağıt hakkında konuşmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أحب حديث الورق في وقت فراغي |
Olağanüstü. Çok bol olan Boş zamanımda iyice okumak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | رائع، أتحرق شوقاً لأقرأها في وقت فراغي |
Sadece Boş zamanımda ne yapacağımı bilmiyorum. | Open Subtitles | لكنني لا أعرف ماذا سأفعل في وقت فراغي |
Boş zamanımda mülkü tanımaya çalışıyordum. | Open Subtitles | كنت أتعرف على العزبة في وقت فراغي |
Boş zamanımda atıştırırım ben. | Open Subtitles | لدي وجبات خفيفة في وقت فراغي |
- Boş zamanımda başka şeyler yapıyorum. | Open Subtitles | -أفعل أشياء أخرى في وقت فراغي . |
Boş zamanlarımda bitireceğim. Başıma yeterince sorun açtı. | Open Subtitles | سوف انهيه في وقت فراغي تسبب لي بما يكفي من المشاكل |
ve aynı şeyi Boş zamanlarımda da yapmak istemiyorum. | Open Subtitles | و أنا فقط لا أريد القيام بنفس الشي في وقت فراغي |
Evet, Boş zamanlarımda çok okudum bu konuda. | Open Subtitles | أجل، كنت أقرأ قليلاً مؤخراً في وقت فراغي |
Boş zamanlarımda ne yaptığımı gizli tuttuğun sürece bu ayarlanabilir. | Open Subtitles | استطيع تدبير ذلك طالما انتي كتومه عن ماافعله في وقت فراغي |
- Boş zamanlarımda bir sürü şey yapıyorum. | Open Subtitles | - هناك العديد من الأشياء لأفعلها في وقت فراغي |
Boş zamanlarımda ne mi yaparım? | Open Subtitles | إذًا ماذا أحب أن أفعل في وقت فراغي ؟ |
Boş olduğum zamanlar tek başıma dışarı çıkmakta mahzur görmüyorum. | Open Subtitles | لا أمـانع في الخروج بمفردي في وقت فراغي. |
Başından beri dünyada gereğinden fazla ölüm görmüş biri olarak boş vaktimde görmesem de olur diye düşünüyorum. | Open Subtitles | كان هنالك دائما ما يكفي من الموت في العالم فيمكنني الاستغناء عنه في وقت فراغي |
Boş vakitlerimde kendilerini takip ederim. | Open Subtitles | أشاهده في وقت فراغي. |