"في وقت متأخر من الليل" - Traduction Arabe en Turc

    • Gecenin bir yarısı
        
    • gece yarısı
        
    • gece geç saatte
        
    • gecenin geç saatlerinde
        
    • bir gece
        
    • gece geç bir saatte
        
    Gecenin bir yarısı, yoğun bakımda, sadece sen ve ben. Open Subtitles لقد كان انا وانت فقط لوحدنا في وقت متأخر من الليل هنا في وحدة العناية المركزة؟
    Pekâlâ şimdi Gecenin bir yarısı eve geldiğini hayal et. Open Subtitles تخيل أنك عائد للمنزل في وقت متأخر من الليل
    Eskiden gece yarısı yayınları için gizlice bodruma inerdim. Open Subtitles اعتدت على التسلل إلى الطابق السفلي على موجات الأثير في وقت متأخر من الليل
    İki olay da gece yarısı kır yolunda gerçekleşmiş. Open Subtitles كلا الحادثان وقعا في وقت متأخر من الليل على طرق البلاد
    Gramercy Park Otel'de kalıyordunuz, gece geç saatte Scotch viski içebiliyordunuz, harika, akıllı, havalı insanlarla. TED والحصول على إقامة في فندق غرامرسى بارك، حيث تستطيع شرب السكوتش في وقت متأخر من الليل مع أشخاص لطفاء، أذكياء ومتباهين.
    Son iki haftadır her gün, genellikle gece geç saatte. Open Subtitles كل يوم في الأسبوعين الأخيرين غالبا في وقت متأخر من الليل
    Ve bazen, gecenin geç saatlerinde günün son kalan örümceklerini öldürdükten sonra yatağıma yatıp şu anki halimden daha ileriye gidebilecek miyim diye düşündüğümü. Open Subtitles تعلم، واحياناً في وقت متأخر من الليل بعد قتل آخر عنكبوت في اليوم استلقي على السرير متسائلاً إذا كنت سأكون ابداً أكثر
    Herşey birkaç yıl önce başladı, bir gece geç bir saatte metroda eve giderken o arada düşünüyordum. TED وجميعها بدأت منذ عدة سنوات، في وقت متأخر من الليل عندما كنت جالسة في مترو الأنفاق، متوجهة إلى البيت، وكنت أفكر.
    Gecenin bir yarısı uğrar, yatağına girerdi. Open Subtitles في وقت متأخر من الليل... ويتسلل إلى السرير؟
    Gecenin bir yarısı nasıl böyle egzersiz yaptığını hiç anlamıyorum. Open Subtitles لا اعلم كيف تفعل ذلك... تتمرن في وقت متأخر من الليل.
    Gecenin bir yarısı, tek başına o konileri koyarken birden bir polis arabası gelip ona çarpıyor. Open Subtitles في وقت متأخر من الليل , لوحده ينقل تلك الأقمعة المروريه كلها لوحده ثم فجأة!
    İştahını açmak için gece yarısı egzersizinden daha güzel bir şey olamaz. Open Subtitles لايوجد شيئ مثل تمرين في وقت متأخر من الليل لكي تثير شهية الطعام
    gece yarısı bile. Open Subtitles تتصل بوالدتي طوال الوقت، في وقت متأخر من الليل.
    gece yarısı bir kızın arayıp barda buluşmak istemesi randevudur. Open Subtitles في وقت متأخر من الليل أتصال من فتاة بالأضافة إلى أشربة في الحانة يعادل الموعد العاطفي
    gece geç saatte, bir kızla dışardasın.. Open Subtitles انها في وقت متأخر من الليل ، كنت خارجا مع فتاة..
    Bazen gece geç saatte, onlar sizi uyuyor sanıyorken, birbirlerine bağırdıklarını duyuyorsunuz ve bu sizi gerçekten korkutuyor. Open Subtitles أحياناً تسمعهما يصرخان على بعضهما في وقت متأخر من الليل عندما يظنان أنك نائم وهذا يرعبك حقاً
    Miami Beach, Florida'daki bir otopark, aynı zamanda bir spor mekânı ve yoga yeri olabilir demek, gece geç saatte orada evlenebilirsiniz bile. TED هذا يعني أن مرأب سيارات في ميامي بيتش في فلوريدا، يمكنه أن يكون مكانا للرياضة ولليوغا ويمكنكم أيضا أن تتزوجوا هناك في وقت متأخر من الليل.
    Afedersiniz, Bruno, Zac kaybolduğu gecenin geç saatlerinde burada çalıştı? Open Subtitles معذرةً, برونو, من يعمل هنا في وقت متأخر من الليل زاك أصبح في عداد المفقودين?
    Bir gece geç saatte, ofisimde birlikte yiyip içtiğim benimkine benzer işleri olan herkesin listesini yaptım ve onlara isimsiz bir mail attım. TED في وقت متأخر من الليل في مكتبي، أعددت قائمة من كل شخص تناولت فطوري، الغداء، العشاء أو الشراب معه كان لديه وظائف مماثلة لوظيفتي، وأرسلت لهم بريدًا إلكترونيًا مجهولًا
    bir gece yolculuğu sırasında Ichabod Crane kendini nerede buluyor? Open Subtitles خلال السفر في وقت متأخر من الليل.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus