Ocak ayında California Berkeley Ünv. kütüphanesinde açılan Fernando Botero'nun resim sergisini gezdim. | TED | في يناير شاهدت لوحات لمعرض الفنان فيرناندو بوتيروس في مكتبة يو سي بيركيلي |
Geçen Ocak ayında, senin şu dalkavukların tekiyle konuşmaya geldim. | Open Subtitles | جئت إلى هنا في يناير الماضي للتحدث مع أحد رجالك |
Ve bu video aslında geçen Ocak ayında yollanmıştı. | TED | وهذا الفيديو في الواقع تم نشره في يناير السابق. |
Ocak'ta çıkacak ve umarım hepiniz üçer tane alırsınız. | TED | سيصدر في يناير, املآ أن يشتري كل منكم لنفسه ثلاثة نسخ. |
Bu filmi Ocak'ta Davos'taki Dünya Ekonomik Forum'una götürdük. | TED | فأخذنا هذا الفيلم إلى المنتدى الاقتصادي العالمي في دافوس في يناير |
Üzülmeyin. Gelecek dönem Ocakta başlıyor. | Open Subtitles | حسناً، لا مشكلة، أعني أن الفصل الدراسي القادم يبدأ في يناير أو |
Bu da, Ocak ayındaki bir sergiye yetiştirmek istediğim resmin adı tabii. | Open Subtitles | وهذا هو عنوان لوحة يجب أن أنهيها للمعرض في يناير |
1944 Ocak ayının ilk günlerinde, toprağı kazıp cesetleri çıkarmaya başladık. | Open Subtitles | في يناير 1944 بدأنا نبش القبور واستخراج الجثث |
Ancak bütün bunlara rağmen, test etme sürecine bu yılın Ocak ayında önce kaplan köpek balıkları ile, ardından da büyük beyaz köpek balıkları ile başladık. | TED | ولكن وبالرغم من ذلك، بدأنا باختبار العملية في يناير من هذه السنة، بدءًا بقروش النمر وتلتها القروش البيضاء الكبيرة. |
Bu yıl Ocak ayında, Myanmar'a siyasi suçlularla görüşmeye gittim ve onları beklediğimden daha az sert bulduğumda şaşırdım. | TED | في يناير من هذا العام ذهبت إلي بورما لعمل مقابلة مع معتقلين سياسيين و ذهلت لإني وجدتهم أقل مرارة مما كنت أتوقع. |
Ve 1998 Ocak ayında bu haber internete yayıldı. | TED | و عندما انتشرت القصة في يناير من عام 1998 إنتشرت على الإنترنت. |
Bu makaleyi New York Times'ın "Modern Aşk" köşesinde bu yılın Ocak ayında yayınladım. | TED | لقد نشرتُ هذه المقالة بصحيفة نيويورك تايمز بقسم الحب العصري في يناير من هذا العام. |
Gerçekten de, bu yıl Ocak ayında Malavi'de yaşananlardan çok etkilendim. | TED | في الواقع، كنت مندهشة جدا بسبب الوضع في ملاوي في يناير من هذا العام. |
2009 yılı Ocak ayında, çalıştığım bankada farkında olmadan sahte para transferi yaptığım söylendi. | TED | في يناير عام 2009، تم إبلاغي أنني قد ساعدت وبدون دراية في تمرير معاملة احتيال في البنك حيث أعمل. |
Alamadım. Denedim ama Ocak'ta gelmemi söylediler. | Open Subtitles | لم أستطع الحصول على موعد , لقد حاولت لكنهم أخبروني أن أعود في يناير |
Ocak'ta görev süren dolduğunda hala burada oturuyor olursak ne yapacaksın? | Open Subtitles | ماذا يحدث في يناير عندما ينتهي عهدك و نحن لا نزال هنا؟ |
Motor Ocak'ta geldiği zaman onunla kız arkadaşım gibi ilgileniyorum. | Open Subtitles | عندما تحصل على الدراجة في يناير فذلك شبيه بحصولك على صديقة حميمة |
Ocak'ta da! Bu pencerenin konuluş amacını çözemedim! | Open Subtitles | في يناير أيضا لا أجد الفائدة من هذه النافذة الغبية |
Beyaz Saray'a Ocakta kim gelecek olursa olsun Doyle'un boru hattının hiç ilerleme şansı yok. | Open Subtitles | خط بترول دويل ليس لديه فرصة بصرف النظر عن الرئيس المنتخب في يناير لقادم |
Ocakta seçmelere katılmıştım. Burnumu düzeltmemi söylemiştin. | Open Subtitles | انا إختبرتك في يناير/كانون الثّاني أخبرتني ان اصلح انفى |
Bu mektubun bahsettiği Ocak ayındaki görüşmeyi söylüyorum. | Open Subtitles | أنا أتحدث عن اللقاء في يناير والذي تشير إليه هذه الرسالة |
1942 kışının başıydı. Ocak ayının ilk günleriydi. | Open Subtitles | كان هذا في يناير 1942 |
1943 Ocağında hayata geçirdiğimiz bir planımız vardı, | Open Subtitles | كانت لدينا خطة لتطبق في يناير 1943 |
Ocak ayı genel ortalaması 31 dereceydi. Geçen ay ortalaması ise 39.5 derece. | TED | معدل تاريخي في يناير كان 31 درجة. في الشهر المنصرم كان المعدل 39.5 درجة. |