Bunca zaman sonra, bir yurttaş öne çıkıp doğru şeyi yapmaya karar verdi. | Open Subtitles | بعد كُل هذا الوقت يُقررُ مُواطنٌ ما التقدُّم و فِعل الصواب |
Hayır, çünkü onu bulana kadar bunu yapmaya devam edecek. | Open Subtitles | لا.السبب حتى نُحدد مكانهُ سيستمرُ في فِعل ذالك. |
Bana bunu yapmaya artık bir son vermelisin. | Open Subtitles | يَجب أن تتوقف عَن فِعل هذا بي. |
Onun ne olduğunu öğrenmeden bir şeyler yapamazsın. | Open Subtitles | ... لأن لأن عقولنا ... غير قادره علي علي فِعل ذلك |
Bunu öyle alelade bir internet bağlantısıyla yapamazsın. | Open Subtitles | لا يُمكنك فِعل ذلك من مجرد إتصال إنترنت |
Bunu okulu bırakma isteği olarak yapmaya karar verdik. | Open Subtitles | قررنا فِعل ذلك كما طُلب إلينا .. |
Üzülme, ben senin için yapmaya devam edeceğim. | Open Subtitles | لا تقلق. سأستمر في فِعل هذا بدلاً عنك. |
Bunu yapmaya hakkı yok. | Open Subtitles | ليس مِن حقه فِعل هذا |
Eğer bir şey yapmaya kalkarsan, en ufak bir şey tatlı olarak Katey-kek'i yiyeceğim. | Open Subtitles | ..لذا إنّ حاوَلت فِعل أي شئ ..أي شيء على الإطلاق فسأتناوَل (كيكي) العزيزة كتحلية |
Yine bir şey yapmaya kalkarsa onu vururum! | Open Subtitles | إذ حاول فِعل شيء مرةً أخرى، سوف أضربه! |
Bunu yapamazsın.. oraya kafana göre çıkamazsın | Open Subtitles | لايمكنكِ فِعل هذا |
Bana bunu yapamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنكِ فِعل ذلك بي |
Neyi yapamazsın? | Open Subtitles | لاتستطيع فِعل ماذا؟ |