Çok fazla kusmuk var. Asla entübasyon yapamayız. | Open Subtitles | هناك قئ كثير لن نتمكن من وضع الأنبوب |
- heryerde kusmuk olmalıydı. - Kes! | Open Subtitles | يجب ان يكون هناك قئ فى كل مكان اقطع |
-Ağzımın kenarında kusmuk var mı? | Open Subtitles | هل يوجد قئ حول فمي؟ |
Çocuğun kusma miktarına göre vücudunda kanında görülecek kadar toksin kalmamış olabilir. | Open Subtitles | بكمية قئ الفتى هذه لن تتبقى سموم كافية بجسده لتظهر بالدم |
Uçuşta kusma torbası veriyorlarmı? | Open Subtitles | هل لديهم كيس قئ على الطائرة |
Sadece tişörtünden bebek kusmuğunu temizle. | Open Subtitles | فقط قم بإزالة قئ الطفل ذلك من على قميصك |
Sahte kaka değil, değil mi? | Open Subtitles | إنه ليس قئ معلب .. أليس كذلك ؟ -لا |
İki haftadır bok yiyen bir katır kusmuğu gibi kokuyor. | Open Subtitles | إنه طبيب رائحته مثل قئ البغال تجترون نفس الطعام منذ أسبوعين |
Yediklerini çıkartıyor mu? | Open Subtitles | هل حدث لها قئ ؟ |
Temizlenmesi gereken kusmuk var. | Open Subtitles | هناك قئ فى حاجة للتنظيف. |
kusmuk ekspresi geliyor! | Open Subtitles | إفسحوا المجال. قئ قادم |
kusmuk. Daha kurumamış. | Open Subtitles | قئ لازال رطباً |
kusmuk paspası? | Open Subtitles | مساحة قئ ؟ |
kusmuk paspası? Aynen. | Open Subtitles | مساحة قئ ؟ |
Hepimizde baş ağrısı, mide bulantısı ve kusma oldu. | Open Subtitles | كلنا أصبنا بصداع، غثيان، قئ |
Chase, pislik yuvasına geri dönüp bana çocuğun kusmuğunu getirmeni istiyorum. | Open Subtitles | تشايس)، أريدك أن تعود للبالوعة) و تحضر لي قئ الفتى |
Sahte kaka değil, değil mi? | Open Subtitles | إنه ليس قئ معلب .. أليس كذلك ؟ -لا |
Eminim Jack'in kusmuğu içinde paketli hediyeler olan mavi torbadadır. | Open Subtitles | (أنا واثق أن قئ (جاك بكيس قمامة أزراق مع الهدايا المغلفة |
Yediklerini çıkartıyor musun? | Open Subtitles | هل حدث لكى قئ امى ؟ لا |