| polis şefi Kramer bu tür bir davayı çözebilecek yeteneğe sahip bir adam getirtmeyi kabul etti. | Open Subtitles | لقد وافق قائد الشرطة كريمر بأن نحضر رجلاً ذو خبرة في التعامل مع حالة كهذه. |
| polis şefi ve birkaç iyi niyetli insanla temizlik yaratacak, düzeni geri getirecek bir hareket belirleyeceğiz ve parayı tedarik edeceğiz. | Open Subtitles | إذا، بمساعدة قائد الشرطة وبعض أصحاب النوايا الحسنة، سنقوم بتأسيس حركة. والتى ستعمل على إعادة النظام وخلق النظافة. |
| Teyzem ve polis şefi kasabada kuralları düzenlemek istiyorlarmış bir de insanlar sana karşı gelmezmiş. | Open Subtitles | لأنها تريد بمساعدة قائد الشرطة أن تعيد النظام الى البلدة. وهيّ تعلم أن الناس لن يرفضوا لك طلبا. |
| Dick Barlow, Union Pacific Demiryolu polis şefiyim. | Open Subtitles | أنا ديك بارلو قائد الشرطة في سكة حديد يونيون باسيفك |
| Şerif buna garanti verdi. O eski bir suçlu. | Open Subtitles | لقد أكد لى قائد الشرطة بأنهم يقعون على الدوام ، خاصة أنه سجين سابق |
| Yeni polis şefi bu hafta mı gelecek? | Open Subtitles | هل سيأتي قائد الشرطة الجديد هذا الأسبوع؟ |
| Seattle polis şefi dün gece polis memurlarıyla gurur duyduğunu müdahalelerinin arkasında olduğunu söyledi. | Open Subtitles | وليلة أمس صرح قائد الشرطة بأنه فخور برجاله وما فعلوه ودافع عن تصرفاتهم |
| Tabloyu satın alan polis şefi onu ne yaptı biliyor musun? | Open Subtitles | تعرف ما قائد الشرطة الذي اشترى فعلت معها؟ |
| Abed'in canlandırdığı siyah polis şefi karakteri haklıydı. | Open Subtitles | أن الأميركيين الأفارقة حرف قائد الشرطة عابد كان يلعب كان على حق |
| Ne onurlu bir polis şefi ama Eminim memnun olacaklardır. | Open Subtitles | يا قائد الشرطة يا له من شرف أنا واثقة أنها ستكون مسرورة |
| polis şefi tüm şehirde sokağa çıkma yasağı önerdi, resmi bir yasak olmamasına rağmen, | Open Subtitles | قائد الشرطة اقترح حظر تجوال للمدينة كلها و رغم انه ليس حظر تجوال اجباري |
| polis şefi anakarada bir tahliye işlemi yürütüyor. | Open Subtitles | قائد الشرطة يُدير عمليّة الإخلاء على البرّ الرئيسي. |
| Aynı zamanda komada olan bir polis şefi var. Uydurmak istediğin başka bir şey var mı? | Open Subtitles | أيضًا، قائد الشرطة في غيبوبة أهناك شيء آخر تريد أن تركبه؟ |
| Şansımıza yerel polis şefi de bu gece burada. | Open Subtitles | نحن محظوظين لان قائد الشرطة المحلية هنا الليلة |
| Dick Barlow, Union Pacific Demiryolu polis şefiyim. | Open Subtitles | أنا ديك بارلو قائد الشرطة في سكة حديد يونيون باسيفك |
| Ben polis şefiyim, serseri. | Open Subtitles | أنا قائد الشرطة أيها المتحذلق. |
| Şerif beni sürükleyerek götürürken aniden garip bir rüzgar çıktı ve haritayı uçurdu. | Open Subtitles | عندما سحبني قائد الشرطة بعيدا كانت هناك رياح شاذة حملتها بعيداً |
| Bu, şimdi gözetim altında bir şüpheli olduğunu doğrulayan Şef Moose'du. | Open Subtitles | كان هذا قائد الشرطة ، موس ، مؤكدا إحتجاز أحد المشتبهين |
| Şerifin dediğine göre ülkedeki bütün trenleri bekletiyormuşuz. | Open Subtitles | قائد الشرطة يقول أننا نُعطل القطارات في كل أنحاء الدولة |
| Eski komiseri öldüren oymuş, çünkü 80'lerde Komiser, babasının tüm arkadaşlarını grev hattında dövmüş. | Open Subtitles | كان هو الذي قتل قائد الشرطة السابق ، لأنه في الثمانينات القائد ضرب بشدة جميع أصدقاء . الأب الذين كانو في الأعتصام |
| Polis Şube Müdürü belediye başkanına çalışıyor. | Open Subtitles | ان قائد الشرطة يعمل في خدمة رئيس البلدية |
| Şu eski polis şefini hatırlıyor musun? | Open Subtitles | هل تتذكر قائد الشرطة القديم؟ |
| Polis şefimi öldürdüğünüz için elimde bir idam emri var. | Open Subtitles | عندي قرار الإعدام هنا لتهمة قتل قائد الشرطة |
| Union Pacific'in şantiye müdürünü görevini yaptığı ve polis şefinin katilini cezalandırdığı için suçlamıyorsunuz herhalde? | Open Subtitles | حسنا، بالتأكيد أنتِ لا تدينين كبير المهندسين. من، "يونين باسيفك"، لأداء واجبه. ومعاقبة قاتل قائد الشرطة لديه. |
| Eskiden bir polis şefiyle evliymiş. | Open Subtitles | اعتادت أن تكون متزوجة إلى قائد الشرطة |
| Emniyet Müdürü Jess Curry ve Şerif Bill Decker'ın içinde bulunduğu ilk araç geliyor. | Open Subtitles | تصل السيارة الأولى مع قائد الشرطة جيس كاري والشريف بيل ديكر |
| Ama dava sona erdi. Polis müdürleri ve yargıçlar havaya uçarken davayı yürütecek yargıç bulamayız. | Open Subtitles | الإدعاء انتهى، لا أحد سيقف أمام القاضي طالما أن القاضي و قائد الشرطة قد تفجرا |
| Beyaz arabanın sahibi Lee Dong Ju, emniyet müdürünün yeğeni. | Open Subtitles | اسمُ الرجل في السيارة البيضاء لي دونغ جو، ابن شقيق قائد الشرطة. |
| Baş komiseri video dükkanından... çıkarken görüyoruz. | Open Subtitles | نحن نرى قائد الشرطة يخرج من محل الفيديو الذي أصبح مركز قيادة للأزمة |