"...ve o güzel Adriyatik yazlarını özlediğini söylüyor." | Open Subtitles | قائلا انه يفتقد الأيام الخوالي من ذلك الصيف الأدرياتيكي. |
Konyak getirmiş, ona kiracı ayarladığını söylüyor. | Open Subtitles | أحضرت بعض الكونياك قائلا كنت رتبت المستأجر بالنسبة لها |
Herkes, "Bırak bunu Ben." diyor. | Open Subtitles | الجميع يقول لي تخل عن هذه التحقيقات و أنا أرد بمنتهى الحكمة قائلا |
Ne zaman arasam meşgul olduğunuzu söyleyip telefonu yüzüme kapatmıştınız. | Open Subtitles | كل مرة أتصلت بك فيها كنت تغلق قائلا انك مشغول |
Seni sokaklarda ahududu kafalı olarak "Beni yiyin" derken ve başıboş gezerken bulacak mıyız? | Open Subtitles | وإلا سنجدك تتجول في الشوارع مع رئيس "توت العليق وهو يبكي قائلا " أأكلني |
Bunu söylemek iyi geldi, size bile olsa. | Open Subtitles | ولكن من المؤكد شعر جيد قائلا انه في الوقت الراهن، حتى لك. |
Bu şehirdeki bütün mahalleleri başkanlık için hazır olduğumu söyleyerek kapı kapı dolaştım. | Open Subtitles | لقد ذهبت إلى جميع أحياء هذه المدينة قائلا بأني مستعد لأكون محافظ الجميع |
Birleşik Devletlerde bu kadar hızlı olmasına rağmen, geçen ay Jon Stewart bile şöyle dedi: (Video) Jon Stewart : Çocuk felci nerede hala aktif? | TED | عملية القضاء على هذا الوباء في الولايات المتحدة حدث بسرعة كبيرة حتى علق جون ستيوارت قائلا : أين يوجد مرض شلل الأطفال ؟ |
Önce unvan istemediğini söylüyor, sonraki cümlede "Bağımsız Ajan" yapılmak istiyor? | Open Subtitles | لأول مرة قائلا انه لا يريد عنوان، ثم نسأل ليتم استدعاؤها حر الاتحادية؟ |
Roth üst üste aynı şeyi söylüyor. | Open Subtitles | التقطت روث قائلا شيء عدت مرات. |
Birinin onları vurduğunu söylüyor. | Open Subtitles | قائلا انه شخص ما اطلق النار عليهم. |
"Hey, ne kadar çılgınım, gerçekten öyleyim" diyor musun? | Open Subtitles | وتذهب قائلا إنه لأمر رأئع ان أكون مجنونا هكذا |
Hazreti İsa'nın çarmıhta çektiği acılara, sadece sembolik bir tören diyor. | Open Subtitles | قائلا بأنه يفضل أن يكون الأحتفال رمزيا بألام السيد المسيح |
Daha ortasındaymış yazının ama beğenmedim değil diyor. | Open Subtitles | قائلا انه في المنتصف و لا يكره ذلك حتى الان. |
...yanlış kişiyi yakaladığımızı söyleyip durdu. | Open Subtitles | قائلا كان لدينا على الرجل الخطأ. أنت متأكد أنك لا؟ |
Hastam olduğunu söyleyip durdu ama cidden diyorum, hayatımda görmedim onu. | Open Subtitles | احتفظ قائلا أنه مريضي لكنني أخبرتك أنني لا أملك أي فكرة من يكون |
Beni şunu derken hayal edebiliyor musun? | Open Subtitles | حسنا، يمكنك صورة لي قائلا: |
Bunu derken dikkat et. | Open Subtitles | كل الحرص قائلا ان. |
Masanın etrafında dolanıp ne için müteşekkir olduğunu söylemek yok. | Open Subtitles | لا تدور حول الطاوله.. قائلا بماذا انت ممتن؟ |
Sonra eve anneme dönmek istediğini söyleyerek dırdır etmeye başladı. | Open Subtitles | ثم بدأت الشكوى والشكوى، قائلا انها تريد لتشغيل الوطن لماما. |
Üzerine düşündüm. 50 kelimemi yazdım. Bir kaç hafta sonra Chris aradı ve "Göreyim seni" dedi. | TED | فكرت في الأمنية، و كتبت 50 كلمة. وبعد أسابيع هاتفني كرس قائلا: ”أسعى خلفها.“ |