Öyle olsa bile, ifade vereceğini bilmek için katilin tanık listesine... | Open Subtitles | وإن كانت كذلك ، فهل احتاج القاتل إلى قائمة الشهود تلك بالفعل |
Bir uyuşturucu çetesi patronuna, birini öldürmek için tanık listesine ihtiyacı olup, olmadığını mı sormak istiyorsun? | Open Subtitles | أنت تريدين أن تقومي بسؤال تاجر مخدرات فيما إذا كان حقاً في حاجة إلى قائمة الشهود تلك لكي يقوم بقتل شخص ما ؟ |
Ceset üzerinde bulunan alelade halı tüyleri tanık listesini ele geçirmek. | Open Subtitles | ألياف من السجادة وجدت على الجثة للوصول إلى قائمة الشهود |
Ne tanık listesini gördüm ne de şu anda söylediklerimden başka bilgim var. | Open Subtitles | لم يكن لي أي احتكاك مطلقاً أو وصول إلى قائمة الشهود أو إلى أية معلومات أخرى غير البيانات الخاصة بي |
Gizli bir tanık listesi rakip bir şirkete sızdırılmış. | Open Subtitles | قائمة الشهود السرية تم تسريبها إلى شركة منافسة |
Evet, ismi, kızın kaybolduğu gece kütüphanede bulunanların listesindeydi. | Open Subtitles | أجل، كان على قائمة الشهود بالمكتبة في تلك الليلة التي اختفت فيها. |
Tanık listemde adı var. | Open Subtitles | كان في قائمة الشهود لديّ |
Bu kişi tanık listesinde yok. | Open Subtitles | حضرتك, هلّا سمحت لنا بالتحدث اليك هذه الأمرأة ليست في قائمة الشهود |
Savcı seni tanık listesinden silmeyi kabul etti. | Open Subtitles | وكيـل النيابه قد وافق ليزيحك عن قائمة الشهود |
Sakıncası yoksa tanık listesine bir tanık daha eklemek istiyorum. | Open Subtitles | عفوا، اذا لم تمانع أود أن أضيف شاهد جديد إلى قائمة الشهود |
tanık listesine eklemek istediğimiz bir isim için kısa bir ara talep ediyoruz. | Open Subtitles | نود أن نطلب استراحة قصيرة لتجهيز أسم الجديد نرغب في إضافته إلى قائمة الشهود. |
Bir kere tanık listesine girdi mi, her iki taraf da çağırabilir. | Open Subtitles | عندما يكون على قائمة الشهود كلى الجانبين يستطيع مناداته |
Kızınızın tanık listesine bakma yetkisi vardı ve Bishop'a sızdırdı. | Open Subtitles | ابنتك قامت بالوصول إلى قائمة الشهود وتسريبها إلى ـ (بيشوب) ـ |
tanık listesine bakıp savunmasını değiştirmiş. | Open Subtitles | قرأ قائمة الشهود وغير أقواله |
tanık listesini gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت قائمة الشهود سوف تستمر حوالي 6 أسابيع |
Donna, Rachel'ın Wakefield-Cady'ye tanık listesini faks çektiği iddia edilen gizli personel kodlarından bana bahseder misin? | Open Subtitles | دونا" هل بإمكانك أن تخبريني عن تلك الرموز السرية للموظفين التي قال "لويس" أن "رايتشل استخدمتها لإرسال قائمة الشهود |
Avukatlarına tanık listesini tebliğ etmem gerekiyor. | Open Subtitles | مفترض أن أكشف قائمة الشهود لمحاميه |
- tanık listesini gördün. | Open Subtitles | لقد رأيتَ قائمة الشهود التي لديهم. |
En sonuncudan bu yana tanık listesi pek değişmemiş. | Open Subtitles | حسناً, قائمة الشهود هذه تغيرت بشكل كبير عن المرة الماضية |
tanık listesi gerektirmeyecek sebepler. | Open Subtitles | أسباب لا تحتاج إلى قائمة الشهود |
Şu tanık listesi taslağına bakın. | Open Subtitles | أنظرى إلى مسودة قائمة الشهود هذه |
Yok. Bu yüzden seninle konuşmak istedim. Adın tanık listesindeydi. | Open Subtitles | لا شيء، لهذا أردت الكلام معك يا (كلارك)، اسمك كان على قائمة الشهود |
Tanık listemde yok. Ama polis arabalarınız dakikalar içinde geldi. | Open Subtitles | أنها ليست في قائمة الشهود |
Gerçek şu ki savcılığın orijinal tanık listesinde yoktunuz. | Open Subtitles | والحقيقة هي أنك لم تكُن على قائمة الشهود الأصلية للمُدعي العام |
Kang, Lee'yi tanık listesinden çıkarmış. | Open Subtitles | قام (كانغ) بإزالة المحقق (لي) من قائمة الشهود |