Tanıştığım pörsümüş tatlı çift 50 yıllık evliliklerinin anahtarının resimli hatırat olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | الزوجين الذين قابلتهما قالا إن تلك الهواية كانت السبب لدوام زواجهما لخمسين عاماً |
Beni sürüklediği partide Tanıştığım adamdan kat be kat erkeksin. | Open Subtitles | أنت أفضل من الرجلين الذين قابلتهما في الحفلة ـ حقاً؟ |
Tanıştığım iki kardeş ondan burada olduğumu duyup bana yardım etmeye geldiler. | Open Subtitles | هذان الشقيقان اللذان قابلتهما سمعاه مصادفة وأتيا لنجدتي |
Onlarla tanışana dek sevgiyi hissedebileceğimi düşünmemiştim. | Open Subtitles | لم أتوقع أنني قادر على الحب حتى قابلتهما |
Grace o kızlarla tanışana kadar uyuşturucu kullanmıyordu. | Open Subtitles | جريس) لم تتعاطى المخدرات) إلا بعد أن قابلتهما |
Tanıştığım birkaç beyzbolcu kızlar sadece. | Open Subtitles | أمرأتان ناعمتان قابلتهما |