Ve sonunda - son kez kusura bakma diyeceğim - tanıştığın başka birini düzersin, ona aşık olduğunu düşünüp onunla evlenirsin. | Open Subtitles | و قد ينتهي بك الحال و اعذري لغتي الفرنسية، للمرة الأخيرة للتعرف على رجلٍ آخر قابلتِه |
tanıştığın diğer erkeklerden farklı biri, öyle değil mi? | Open Subtitles | إنه مختلف عن أي رجل قابلتِه من قبل، صحيح ؟ بلى |
Güzel. Yeni tanıştığın bir adamla evlenemezsin. | Open Subtitles | {\cHF7F0B4}حسنًا، لا يمكنك أن تتزوّجي رجلاً قابلتِه للتّو |
- Onunla sen de mi tanıştın? | Open Subtitles | هل قابلتِه كذلك ؟ |
Az önce onunla tanıştın. | Open Subtitles | لقد قابلتِه لتوك |
Daha yeni tanıştınız. Davanda şüpheli. | Open Subtitles | إنّكِ قابلتِه لتوّكِ، لقد كان مُشتباً في قضيّتك. |
Onunla tanıştınız mı, bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعرف إذا قابلتِه من قبل. |
Pete, şu kahve dükkanında tanıştığın adamdı değil mi? | Open Subtitles | و(بيت) هو الشخص الذي قابلتِه في المقهى، صحيح؟ |
Aşık olmak mı? Daha yeni tanıştın onunla. | Open Subtitles | أُغرمتى بِه وقد قابلتِه تواً! |
Onunla nasıl tanıştın? | Open Subtitles | كيف قابلتِه ؟ |