"قابلت فتاة" - Traduction Arabe en Turc

    • kızla tanıştım
        
    • bir kızla tanışmıştım
        
    • biriyle tanıştım
        
    • kızla tanışıp
        
    • kızla tanıştın
        
    • bir hatunla tanıştım
        
    Sırf eğlencesine sokakta her gün şarkı söyleyen bir kızla tanıştım. Open Subtitles لقد قابلت فتاة تغنى فى الشارع كل يوم من اجل المرح
    Orada Hawaii'den gelen bir kızla tanıştım. Open Subtitles عندما وصلت هناك قابلت فتاة عائدة من هاواي
    Ah, size söylemem lazım. Hamburgercide bir kızla tanıştım. Bil bakalım ne oldu? Open Subtitles كان يجب علي إخباركم فقد قابلت فتاة في مطعم البرجر خمنوا إنها تحب المصارعة
    Bir k eresinde Paris'te, metroda bir kızla tanışmıştım. Open Subtitles اْننى أتذكر يوما ما في باريس حين قابلت فتاة في المترو
    Avrupa'daki son gecemde biriyle tanıştım. Open Subtitles لقد قابلت فتاة في آخر ليلة لي في أوروبا هل تصدق ؟
    Ya bir kızla tanışıp... Open Subtitles ماذا إذا قابلت فتاة و قلت لها
    O gece, Allison adında bir kızla tanıştın, değil mi? Open Subtitles قابلت فتاة تدعى " أليسون " فى هذه الليلة , أليس كذلك؟
    Tombalada bir hatunla tanıştım. Onun evine gittik. Sıkı hatun çıktı. Open Subtitles قابلت فتاة فى بينجو, ثم عدنا إلى منزلها, ثم ضاجعتها
    Güzel bir kızla tanıştım. Benimle evlenmesini isteyeceğim. Open Subtitles لقد قابلت فتاة لطيفة, و سأطلب منها الزواج
    Bu organizasyonların birinde uçuk bir kızla tanıştım. Open Subtitles قابلت فتاة في واحدة من هذه المنظمات و التي كانت كالمجنونة
    Dinle. seni aradım, çünkü dün gece bir kızla tanıştım Open Subtitles اسمعي .. انا اتصل لان ليلة البارحة قابلت فتاة
    Çünkü tatlı bir kızla tanıştım diye onu hakkettim demek değildir bu. Open Subtitles لأنني قابلت فتاة جميلة لايعني أنني أستحق التواجد معها بعد
    Ensende çizik var - - Evet bir kızla tanıştım. Open Subtitles لديك جرح على رقبتك نعم لقد قابلت فتاة في الملهى--
    Bir kızla tanıştım. Birbirimize aşığız. Bu çok güzel. Open Subtitles لقد قابلت فتاة ونحن واقعون في الحب لذا , هذا جيد جداً
    - Sonuç olarak gittim ve bir kızla tanıştım. Open Subtitles المغزى هو ، انني ذهبت الى السوق و قابلت فتاة
    İşte şunlar oldu, harika bir kızla tanıştım birbirimize aşık olduk ve birlikte yaşayacağız. Open Subtitles حسنا ، هذا ما فاتك قابلت فتاة رائعة ووقعنا في الحب و سنكون سويا
    Seyahatlerim sırasında benim gibi bir kızla tanıştım. Ama o istediğini yaptıracak birini bulamamıştı. Open Subtitles وأثناء سفري قابلت فتاة مثلي تماماً تبحث عمن يجعل منها لوحة فنية
    - Evet, şimdi. Hadi gel. Daha şimdi güzel bir kızla tanıştım ve sen konuşmak mı istiyorsun? Open Subtitles أنا قابلت فتاة جميلة للتو وأنت تريدني بكلمة ؟
    Naraaz Nath adında bir kızla tanışmıştım. TED لقد قابلت فتاة تدعى ناراز ناث.
    Lisedeyken Bridget isminde bir kızla tanışmıştım. Open Subtitles عندما كنتُ في الجامعة قابلت فتاة إسمها (بريدجيت).
    Oradan ayrılmadan önce gerçekten olağanüstü biriyle tanıştım. Open Subtitles قبل مغادرتي, قابلت فتاة مثيرة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus