Ve başta, bunu kavraması oldukça zor bir şey buldum, ama bir yol, ne olduğunu anlamama yardım etti, Koltuğumun yanında bir şişe su gorüyorum, doğru mu? | TED | في البداية، اعتقدت أن هذا صعب بعض الشيء ليتقبله تفكيري، لكن طريقة وحيدة ساعدتني على ذلك، أنا أرى ذلك، لقد جلبت قارورة ماء من مقعدي، صحيح ؟ |
Şu an vitaminli su, meyve suyu hatta şişe su bile içebilirim. | Open Subtitles | صراحةً, أحب مياه الفيتامينات أكثر أو عصير اللعنة, في هذه اللحظة أستطيع أخذ قارورة ماء |
Bir şişe su, birkaç tane yetişkin bezi ve yeterince kargo ücretiyle hayalini kurduğumuz Hershey, Pennsylvania gezisine çıkabiliriz. | Open Subtitles | قارورة ماء و مجموعة من حفاظات كبار السن مع قليل من رسوم البريد يمكننا ان نذهب في رحلة الاحلام الى هيرشي ، بنسلفينيا |
Görünüşe göre, buradaki mini buzdolabından bir şişe su almış arkasını dönmüş, vurulmuş ve düşerken de sandalyeyi kendisiyle beraber devirmiş. | Open Subtitles | يبدو وكأنّه أخذ قارورة ماء من هذه الثلاجة الصغيرة، وألتفّ للوراء، وتعرّض لطلقٍ ناري، ثمّ أسقط الكُرسي معه. |
Bir şişe suya bakıyor. | Open Subtitles | قارورة ماء |
Merak etme. Dört kutu Coca-Cola ve bir şişe su içti. | Open Subtitles | لا تقلقي، لقد شرب أربع علب من الكولا باﻹضافة إلى قارورة ماء |
Arabaya koş ve can yeleğinle bir şişe su al gel. | Open Subtitles | أسرع إلى السيارة و أحضر سترتك للنجاة و قارورة ماء. |
Ben de bir şişe su alayım. | Open Subtitles | وانا سوف اخذ قارورة ماء |
- Bir şişe su. | Open Subtitles | قارورة ماء ماء؟ |
Hey, bir şişe su ver. Hadi | Open Subtitles | أعطني قارورة ماء - حالا - |
Meredith bir şişe su al. | Open Subtitles | (ميريديث)، من فضلك قارورة ماء |