Peteklerdeki bal yavruları, hava soğuduğunda ya da kuraklık olduğunda da tüm koloni için besin sağlar. | Open Subtitles | يُقدّم العسل في أقراصهم طعاماً ليرقاتهم، وللمستعمرة قاطبة إن صار الطقس بارداً أو حصل جفاف. |
Büyüdükçe, tüm koloniyi zehirleyebilecek olan karbondioksit salar. | Open Subtitles | فبينما ينمو يُطلق ثاني أكسيد الكربون الذي قد يخنُقُ المُستعمرة قاطبة. |
tüm Yedi Krallık'ta bu hançerin bir eşi dâhi yoktur. | Open Subtitles | يوجد خنجر واحد مثله في الممالك السبع قاطبة |
Yaptığımız işe bir bak dostum. tüm hayatımız şiddet bizim. | Open Subtitles | انظر لما نعمله يا صاح، حياتنا قاطبة عنيفة. |
Eğer hastalıklarla savaşmak istiyorsak bütün hastalıkların en korkuncuyla savaşalım... | Open Subtitles | لو أننا سنحارب مرضاً فلنحارب واحداً من أفظع الأمراض قاطبة |
tüm dünya liderlerinden Çin'in yanında olup aynı duruşu sergilemesini istedi. | Open Subtitles | أو يواجهوا عقوبة التدمير الكلي ودعى زعماء العالم قاطبة ليتحدوا مع الصين ، ويتخذوا نفس الموقف |
Ve o da tüm krallıkta aradığımız ..yaratık hakkında bilgisi olan tek kişiymiş. | Open Subtitles | وهي الوحيدة في المملكة قاطبة العالمة بسر المخلوق الذي نبحث عنه. |
tüm yavrularımın içinden bir tek senin ışık ile bağlantın var. | Open Subtitles | من بين ذريتي قاطبة وحدك حملت الصلة بالضوء. |
Yaptığımız işe bir bak dostum. tüm hayatımız şiddet bizim. | Open Subtitles | انظر لما نعمله يا صاح، حياتنا قاطبة عنيفة. |
Seni ve tüm aileni on kezden fazla öldürmeye yetecek kadar. | Open Subtitles | ما يكفي لقتلك أنت وأسرتك قاطبة أكثر من 10 مرات. |
Nijerya'da, örneğin, 110 milyondan fazla insan vardı ama tüm ülkede yarım milyondan daha azının telefonu vardı. | TED | في نيجيريا، على سبيل المثال، كان تعداد السكان يزيد عن 110 مليون نسمة لكن كان هناك أقل من مليون هاتف فقط في الدولة قاطبة. |
Pişirdiğiniz o tavuk yemin ederim, tüm Meksika'daki en lezzetli tavuk olsa gerek. | Open Subtitles | ذاك الدجاج الذين تطهونه... أقسم، لابدّ وأنه ألذّ دجاج في المكسيك قاطبة. |
Sonra da, ikna olurlarsa, arşa kadar tüm General Motors üst yönetimine çıkacağız. | Open Subtitles | ومن ثم، عندما يقرروا على استراتيجية، فعليه أن يطبق على "جنرال موترز" قاطبة حتى يصل للرئيس التنفيذي. |
Pişirdiğiniz o tavuk yemin ederim, tüm Meksika'daki en lezzetli tavuk olsa gerek. | Open Subtitles | ذاك الدجاج الذين تطهونه... {\pos(192,230)} أقسم، لابدّ وأنه ألذّ دجاج في المكسيك قاطبة. |
tüm Fransa çalkalanıyor. | Open Subtitles | ففرنسا قاطبة ثائرة. |
Zannedersem burası tüm krallıktaki en sevdiğim yer. | Open Subtitles | أجرؤ على القول بأنها مكاني المفضّل في (المملكة) قاطبة. |
tüm şehir korku içerisinde. | Open Subtitles | المدينة قاطبة في أزمة. |
Pekala, Atlantis'in ve tüm insanlığın kaderi senin ellerinde. | Open Subtitles | مصير (أتلنتيس) والبشرية قاطبة بين يديك |
Baban büyük bir kahramandı. Belki de ırkımızın en büyük kahramanıydı. | Open Subtitles | كان أبوك بطلاً عظيماً ربما أعظم بطل قاطبة بين أبناء عرقنا |
Burası muhtemelen bütün Afrika'nın en iyi otlama arazisidir. | Open Subtitles | إنها ربما أفضل مراعي العشب بأفريقيا قاطبة |