Bir seansımı yarıda kesti, ve şimdi Grand Cherokee'mde bekleyen on yaşında bir hastam var. | Open Subtitles | قاطعني في منتصف الجلسة و الآن هناك مريضة في العاشرة تنتظر في سيّارتي الشيرووكي. |
Geçen gün arkadaşımla yemekteydim ve tanımadığım biri sözümü kesti çünkü TV'ye çıkan ünlü biriyim diye benimle fotoğraf çekinmek istedi! | Open Subtitles | كان لدي غداء مع صديق قبل أيام و قاطعني غريب لأنه أراد صورة معي |
Ben sana bir hediye bırakırken işimi böldü ki görünüşe göre hediyemi bulamamışsın zaten. | Open Subtitles | لقد قاطعني بينما كنت أضع لكِ هدية، والتي على ما يبدو لم تعثري عليها |
Ama Doktor konuşmamı böldü. | Open Subtitles | -حاولت، لكنه قاطعني |
Bir defa daha sözümü bölersen seni bundan sonra bulacak kişinin elinde ters kepçe olacak. | Open Subtitles | أنت قاطعني ثانياً وثاني شخص يراك سوف يقوم بعمل حفرة (يقصد إنه هيموت) إنه محق. |
Birileri yemek sırasındayken önümü kesti. | Open Subtitles | أحد الفتيَه قاطعني في طابور العشاء |
Sözümü yine kesti. | Open Subtitles | قاطعني مجدداً |
Bir defa daha sözümü bölersen seni bundan sonra bulacak kişinin elinde ters kepçe olacak. | Open Subtitles | أتعلم، أنت... أنت قاطعني ثانياً وثاني شخص يراك سوف يقوم بعمل حفرة (يقصد إنه هيموت) |