Söylediği tüm o lafların dışında, babamın beni sevdiğini söyledi. | Open Subtitles | ولكن بالرغم من كل ما قالته قالتلي... بأن أبي أحبني. |
Jake, Maury bana FBI'da kimin Figgis için çalıştığını söyledi. | Open Subtitles | جيك , موري قالتلي من يعمل لفيغز في الاف بي آي |
Bilmiyorum bana bir kuş Bu işin düşündüğünden daha derin bir mesele olduğunu söyledi. | Open Subtitles | العصفوره قالتلي ان فيه سبب للخناقه دي |
Annen adamın seni tanıdığını söyledi. | Open Subtitles | والدتك قالتلي انه تعرف عليك. |
Bizden sadece yüzde üç komisyon alacağını söyledi. | Open Subtitles | هي قالتلي انه ما تاخذ عموله الا 3% |
Bir dakika, ama o Joey'nin yedeği olduğunu söyledi. | Open Subtitles | بس هي قالتلي إنها إختارت جوي |
Lacey bana söyledi. | Open Subtitles | سي قالتلي |