"قالت بأنّه" - Traduction Arabe en Turc

    • söyledi
        
    • söylemişti
        
    Dün akşam çıkıp gittiğini, hiç haber alamadığını söyledi. Dinleyin! Open Subtitles قالت بأنّه خرج البارحة، لم تسمع منه من حينها.
    Sordum. Konuşmak istemediğini söyledi. Open Subtitles سألتها قالت بأنّه امر لا تود ان تتحدّث عنه
    Evet. Nadia beş yıl önce Tomazaki'nin hırsızlıktan yakalandığını söyledi. Open Subtitles نعم، نادية قالت بأنّه إعتقل قبل خمسة سنوات.
    Marshall daha iyi bir taklidini yapamayacağını söyledi. Open Subtitles مارشال قالت بأنّه لا يستطيع أن جعل مزيف جيد على أية حال.
    Spooner, dün gece sisin içinde bir yelkenli gördüğünü söylemişti. Open Subtitles سبونير قالت بأنّه رأى سفينة مقص ليلة أمس في الضباب.
    Hayır, ben istedim, ama o bunun durumu daha da zorlaştıracağını söyledi. Open Subtitles كلاّ، لقد أردت ذلك لكنّها قالت بأنّه سيجعل الأمر أكثر حزناً
    Ağzı sıkı biri olduğunu söyledi ve bu benim tam aradığım şeydi. Open Subtitles قالت بأنّه كان كتوم، وذلك بالضبط ما إحتجتُه
    Annem para kazandırabilecek bir fikrin hakkında konuşmak için bir konferansa gittiği söyledi. Open Subtitles أمي قالت بأنّه كان عليَك الذهاب للمؤتمَر
    Mulder, Rawls'ın duvardan geçip gittiğini söyledi. Open Subtitles مولدر، قالت بأنّه مشى خلال الحائط.
    Annem beni Gabe'in evine bırakabileceğini söyledi. Böylece ders çalışabilirim. Open Subtitles أمّي قالت بأنّه يمكنك توصيلي إلى منزل "جايب" لنتمكن من المذاكرة
    Annem onun sorunları olduğunu söyledi. Open Subtitles أمّي قالت بأنّه يعاني من أمور شخصية
    - Kadın daima yanında taşıdığını söyledi. Open Subtitles . لقد قالت بأنّه دوماً مايحمله معه
    Herşeyin hediye olduğunu söyledi, değil mi? Open Subtitles لقد قالت بأنّه هدية، أليس كذلك؟
    Birkaç gün boyunca fazla yorulmamamı söyledi. Open Subtitles قالت بأنّه يجب أن أرتاح لعدّة أيّام
    Sanırım mühendis olduğunu söyledi. Open Subtitles أعتقد بأنّها قالت بأنّه كان "المهندس".
    Bir ziyaretçisi olduğunu söyledi. Open Subtitles قالت بأنّه يوجد عندها ضيف.
    Sanırım mühendis olduğunu söyledi. Open Subtitles أعتقد بأنّها قالت بأنّه كان "المهندس".
    Bir tür ilaç olduğunu söyledi. Open Subtitles قالت بأنّه نوع من الدواء
    Taylor'ın kimliğini saptayan oydu. Taylor'ın birkaç kez daha geldiğini söyledi. Open Subtitles إنّها من عرف (تايلور) قالت بأنّه أتى في مناسبات عدة.
    Bir şeyi gözden geçirdiğini söylemişti. Sanırım önemli bir şeydi. Open Subtitles قالت بأنّه كان عندها شيء تريد أن تفحصه إفترضت بأنّه كان مهم
    Çocuğun hapse gireceğini falan söylemişti sanki. Open Subtitles أعتقد بأنّها قالت بأنّه كان بالسجن، أو شيءٌ من هذا القبيل.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus