"قالت لي أنها" - Traduction Arabe en Turc

    • söyledi
        
    • söylemişti
        
    Bunu kalpten söyledi Tokyo'da geçirdiği en keyifli zamanmış. Open Subtitles لقد كانت تعني ما قالت قالت لي أنها كانت أسعد أوقاتها في طوكيو
    Başı derde giren bir mücadele timinden olduğunu söyledi. Open Subtitles قالت لي أنها كانت جزءا من وحدة قتالية جاءت للحزن وافترض أن الباقى سرى للغاية
    Evet, ve uzun bir davayı sürdürecek kadar istekli olmadığını söyledi ve, ah... Open Subtitles و قالت لي أنها لا تملك إرادة لهذا و لن تتحمّل محاكمة طويلة كم؟
    Buraya gelmeden önce bana ayrıldığını söylemişti. Open Subtitles قبل أن أغادر، قالت لي أنها قد استقال من ذلك.
    Bir insan dönüşümünü gerçekleştiremediğini ve bir Homunkulus yarattığını söylemişti. Open Subtitles لقد قالت لي أنها فشلت في التحويل البشري و صنعت واحدا من الهومنكلس
    Daha fazla çocuğu olamayacağını söylemişti. Open Subtitles حسنا, لقد قالت لي أنها لم يعد بإمكانها إنجاب أي مزيد من الأطفال
    Bayan Donata, benim için büyük planlarının olduğunu ve endişelenmememi söyledi. Open Subtitles السيدة دوناتا قالت لي أنها لديها خطط كبيرة من اجلي وأن لا أقلق
    İIgilenmediğini açıkça söyledi. Open Subtitles لقد قالت لي أنها ليست ذلك النوع من الفتيات
    Evet! Kendisinin kusursuz olmaya çalıştığını çünkü derinlerde, sizin için yeterince iyi olmadığını düşündüğünü söyledi. Open Subtitles قالت لي أنها دوما كانت تحاول أن تصبح أفضل بنظرك لأن بأعماقها كانت دوما تشعر أنك تستحق من هي أفضل منها
    Dün gece, bana, En İyi Kadın Oyuncu ödülünü kazandığı takdirde, benimle seks yapacağını söyledi. Open Subtitles ليلة البارحة قالت لي أنها ستسمح لي بممارسة الجنس معها لو فازت بجائزة أفضل ممثلة
    Yollarımızı ayırdık. Aslında, beni terk etti. Başka birine âşık olduğunu söyledi. Open Subtitles لا، لقد افترقنا في الحقيقة لقد تركتني و قالت لي أنها تحب شخص آخر
    Serena seni tanıdığını söyledi, kitabın haklarını bana alacaktı. Open Subtitles تسريب المعلومات الزائفة هو من طبع الهواة لقد قالت لي أنها تعرفك وستحصل على الكتاب
    Bana asla kendi bebeğine zarar vermeyi düşünmediğini, fakat bir saat önce kendini onu sarsmanın eşiğinde bulduğunu söyledi. Open Subtitles قالت لي أنها لم تفكر أبداً في أنها قد تؤذي طفلها ولكن قبل ذلك بساعة
    16 yaşındayken, onun ölmesine göz yumduğumu söyledi. Open Subtitles وعندما كان عمري 16، قالت لي أنها تعتقد أني تعمدت تركه يموت
    Her zaman kullanılan yolu kullanmak istemediğini prosedür dışına çıkmamı, onun için bir iyilik olduğunu söyledi. Open Subtitles قالت لي أنها لا تريد استعمال أي قنواتِ اتصال تقليدية و أن هذا سيكون بمثابة معروفٍ خاص أقدمهُ لها
    Önemli değil... Bu sabah benden güzel olacağını söylemişti zaten! Open Subtitles -لا بأس ، هذا الصباح قالت لي أنها ستبدو أجمل مني
    Bana Bakersfield'da ineceğini söylemişti. Open Subtitles هي قالت لي أنها ستذهب في بيكرسفيلد
    - Her şeyin cevabını bulduğunu söylemişti. Open Subtitles قالت لي أنها عثرت على إجابة لكل شيء
    Korktuğunu söylemişti. Open Subtitles أعني، قالت لي أنها كانت تخشى أن
    Evet, seni her gördüğünde hüzünlendiğini söylemişti bana. Open Subtitles هي قالت لي أنها حزنت عندما رأتك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus