Bir göçmen avukatıyla konuştu. Avukat, onu ülkeden atacaklarını söyledi. | Open Subtitles | تَكلّمَ مع محامي هجرةِ وهو قالَ بأنّهم يُبعدونَه. |
Barmen, iki arama ekibine ayrıldıklarını söyledi. | Open Subtitles | ساقي البار قالَ بأنّهم انقسموا إلى مجموعتي إستكشاف |
İsmi kulağa İsrailliler gibi geliyor, ...ama Jake Lübnanlı olduklarını söyledi. | Open Subtitles | الاسم يَبْدو إسرائيلياً، لكن جايك قالَ بأنّهم لبنانيون. |
Cesedin morgda olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قالَ بأنّهم عِنْدَهُمْ الجسمُ في المشرحةِ. |
Çiçekçi, büyürken gökyüzüne baktıkları için adının yıldız yapraklı olduğunu söyledi. | Open Subtitles | بائع الزهور قالَ بأنّهم يَدْعونَ مراقبواَ النجوم |
Bu arada Jason, Danny'nin üyeliği için referans olacaklarını söyledi. | Open Subtitles | أوه، يَتكلّمُ عن الذي، جيسن قالَ بأنّهم ذاهِبونَ إلى تبنّ داني للعضويةِ. |
Mr. Buchanan geciken maaş yada öyle bir şey için kavga ettiklerini söyledi. | Open Subtitles | حَسناً، السّيد Buchan قالَ بأنّهم كَانَ عِنْدَهُمْ a معركة كبيرة جداً |
Onların bana yardım edebileceğini söyledi. | Open Subtitles | قالَ بأنّهم قَدْ يُساعدونَ. |
Kız kardeşine ait olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قالَ بأنّهم عادوا إلى أختِه. |