Umutsuz göründüğüm için üzgünüm ama pilot, kokpitten alınmadan önce vericiyi çalıştıramadığımız sürece, kimsenin bizi bulamayacağını söyledi. | Open Subtitles | اعذرني لٔانني يائس لكن قبل أن سُحب الطيّار من ركنه قال إنّ أحداً لن يجدنا إن لم يعمل المرسل المستقبل |
İkiniz arasında enteresan bir konuşmanın geçtiğini söyledi. | Open Subtitles | قال إنّ كليكما خضتما مناقشة مثيرة للاهتمام |
Bir şey buldum: gitar Washington'daki satıcıda kaşında piercing olan bir kadının getirdiğini söyledi. | Open Subtitles | وجدنا نتيجة، تاجر في العاصمة حصل على الغيتار، قال إنّ من جلبه امرأة بحاجب مثقوب |
Bir ay kadar önce birisinin ona bir şey için 50,000 dolar teklif ettiğini söyledi. | Open Subtitles | قبل شهر، قال إنّ شخصاً عرض عليه 50 ألفاً مقابل شئ ما |
Senin ofisinin önündeki adamla ilgili hikayenin gerçek olmadığını söyledi. | Open Subtitles | قال إنّ القصة في الصحيفة حول ذلك الرجل أمام مكتبك غير صحيحة. |
Kamyonetin arkasından atılan adamı gören tanıklar olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قال إنّ هُناك شهود شاهدوا الرجل وهو يُلقى به من الشاحنة. |
Eski doktorlarının pes ettiklerini söyledi. | Open Subtitles | قال إنّ الأطباء في دياره فقدوا الأمل |
Sorunun bu olmadığını söyledi. | Open Subtitles | قال إنّ الدهون بمعظمها ليست المشكلة، |
Evet, ama ben çok fazla yiyemem. Paul bu gece beni yemeğe çıkarıyor. Büyük bir sürpriz planladığını söyledi. | Open Subtitles | سيصطحبني (بول) لتناول العشاء الليلة قال إنّ لديه مفاجئة مهمّة |
- Bunu Joshua'nın boynunda buldum. "Baba" nın verdiğini söyledi. | Open Subtitles | لقد وجدت هذه على عنق (جوشوا) قال إنّ الأب أعطاها له |
Ona tanıdık geldiğimi söyledi. | Open Subtitles | قال إنّ وجهي مألوف |
Dan'in evindeki işten kalan bazı ekstra malzemeleri olduğunu söyledi ve bana iyi bir teklif verdi. Bu bir dümen. | Open Subtitles | قال إنّ لديه بعض المواد الإضافية بقيت من عمله لـ(دان)، ويمكن أن يعقد معي صفقة |
Wade vergi için geldiyse, ona tek bir kuruş bile vermeyeceğini söyledi. | Open Subtitles | قال إنّ كان (ويد) هناك من أجل ذلك لا يتخيل نفسه أن يدفع له |
Gaius sadece birkaç gününün kaldığını söyledi. | Open Subtitles | (جايوس) قال إنّ لديه مجرد أيام قليلة ليعيشها |
"İlahi Gücün" bir uydurmaca olduğunu ve Bay Ding'in silahının kör mermiyle dolu olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قال إنّ عملية "إرادة السماء" كانت خدعه. السيّد (دينغ) كان سلاحه يحوي رصاصة تالفه |
Binayı Miles'ın uçurduğunu ve terörist olduğunu söyledi. | Open Subtitles | و قال إنّ (مايلز) هو منْ فجّر البناية و إنّه هو الإرهابي |
Washington'daki modelin tüm ulus için bir model olduğunu söyledi. | Open Subtitles | (قال إنّ القدوة هنا في (واشنطن هو قدوة للأمة |
Washington'daki modelin tüm ulus için bir model olduğunu söyledi. | Open Subtitles | (قال إنّ القدوة هنا في (واشنطن هو قدوة للأمة |
- Virginia'nın mı pişirdiğini söyledi? | Open Subtitles | قال إنّ فرجينيا كذلك؟ |
Onun bir şeytan olduğunu kim söyledi? | Open Subtitles | من قال إنّ الشيطان ذكر؟ |