Bütün riskleri göze alarak gerçeği söyledi. | Open Subtitles | لقد واجه المخاطر، قال الحقيقة... و أنا... |
Nihayet gerçeği söyledi. Çocuk Flaman bir köylü. | Open Subtitles | قال الحقيقة أخيراً إنه فلاح فلمنكي |
gerçeği söyledi, tek amacınız da buydu zaten. | Open Subtitles | تفاوضنا عليه من قبل - لقد قال الحقيقة - |
Bu adam sadece bir tanıkmış. doğruyu söylemiş bile olabilir. | Open Subtitles | هذا الرجل شاهد محاكمة لربما قال الحقيقة |
Tony doğruyu söylemiş. | Open Subtitles | طوني قال الحقيقة. |
doğruyu söylemiş. | Open Subtitles | لقد قال الحقيقة. |
- Ve gerçeği söyledi. | Open Subtitles | - لقد قال الحقيقة. |
O gerçeği söyledi. | Open Subtitles | لقد قال الحقيقة! |
O da gerçeği söyledi. | Open Subtitles | قال الحقيقة |
Karasakal gerçeği söyledi. | Open Subtitles | (بلاكبيرد) قال الحقيقة |
George yalan söylemiş olabilir. George doğruyu söylemiş olabilir. | Open Subtitles | (جورج) لم يكذب .(جورج) قال الحقيقة |