Şu an meşgul, Efendim, ama çok geçmeden sizi görmeye geleceğini söyledi. | Open Subtitles | انه مشغول الآن، سيدي، لكنه قال بأنه سيأتي لرؤيتك قريباً. |
Haftaya tekrar geleceğini söyledi. | Open Subtitles | قال بأنه سيأتي الأسبوع المقبل |
Birazdan geleceğini söyledi. | Open Subtitles | قال بأنه سيأتي مباشرة |
Ertesi gün geleceğim dedi, sonra yine vazgeçti. | Open Subtitles | و في اليوم التالي قال بأنه سيأتي ثم بدل رأيه |
Mike benim için kapıyı açık bırakmıştı. Beş dakikaya geleceğim dedi. | Open Subtitles | لقد ترك لي (مايك) الباب مفتوحاً و قال بأنه سيأتي بعد بضعة دقائق |
Mickey'yi bekliyorum. Geleceğini söylemişti. | Open Subtitles | (إني انتظر (ميكي لقد قال بأنه سيأتي |
Geleceğini söylemişti. | Open Subtitles | قال بأنه سيأتي |
Evet. Ofisime geleceğini söyledi. | Open Subtitles | نعم ... لقد قال بأنه سيأتي إلى مكتبي |
Iı... o beni görmeye geleceğini söyledi bu durum hakkında konuşmak için | Open Subtitles | لقد قال بأنه سيأتي للقائي |
Geleceğini söylemişti. | Open Subtitles | قال بأنه سيأتي |