İçeri girerken, Yusor'a ve annesine bakışlarından hoşlanmadığını söylemiş. | TED | وعندما كانت يسر تنتقل للسكن، قال لها ولأمها أنه لا يحب أشكالهم |
Televizyon seyrettiği odaya girmiş ve ona üzgün olduğunu söylemiş. | Open Subtitles | ذهب لحجرتها بينما كانت تشاهد التلفاز و قال لها إنه آسف |
Şu kokain kaçakçısının düzdüğü orospu arkadaşımdan duydum. Adam söylemiş. | Open Subtitles | لقد علمته من عاهرة موزة كانت مع محامى عملاء المخدرات فقد قال لها ذلك. |
Bak şimdi. Anneme dedi ki: "Havalar da düzelmeye başladı." | Open Subtitles | - أنصتي لهذا "قال لها " الطقس تحسن |
Bak şimdi. Anneme dedi ki: "Havalar da düzelmeye başladı." | Open Subtitles | - أنصتي لهذا "قال لها " الطقس تحسن |
Arabasını almış... ona yemek biletini bulduğunu söylemiş... ve Miami'ye Kumarhane Okulu'na gitmiş. | Open Subtitles | قال لها انه وجد له تذكرة وجبة، ثم اندفع الى ميامي إلى مدرسة كازينو. |
O*rospu çocuğu_BAR_soğuk algınlığı... der gibi söylemiş ve_BAR_onu göndermiş. | Open Subtitles | ابن العاهرة تركها لتذهب و كأنة قال لها انها مصابة بنزلة برد |
Fizik terapisti bileği için iki hafta daha kalması gerektiğini söylemiş. | Open Subtitles | قال لها الطبيب أن تبقى تماماً على رُكبتيها لاسبوعين آخرين |
Birlikte olana kadar bunun çok sürmeyeceğini söylemiş. | Open Subtitles | قال لها بأنه لن يستغرق الكثير من الوقت حتى يصبحوا معاً |
Birlikte olana kadar bunun çok sürmeyeceğini söylemiş. | Open Subtitles | قال لها بأنه لن يستغرق الكثير من الوقت حتى يصبحوا معاً |
Brian, ona adamın gizli görevdeki bir ajan olduğunu söylemiş ama gecenin bir yarısı acil durum müdahalesi de yapmış. | Open Subtitles | براين قال لها انه كان عميل سري لكنه قام باجراء الطوارئ علي الرجل في منتصف الليل. |
Babası, kız yaşarken kötü biriyse öldüğünde şöyle olacağını söylemiş: | Open Subtitles | على اية حال هي قالت ان والدها قال لها عندما تموت ان كانت سيئة في حياتها |
Bebeği doğurursa memlekete geri göndereceğini söylemiş. | Open Subtitles | قال لها إذا حملت سيرسلها إلى روسيا |
Underlay Larkin'e düşen bir helikopteri aradıklarını söylemiş. Hava Kuvvetleri kayıp bir meteoroloji uçağını arıyormuş. | Open Subtitles | لاركن قالت أن أندرلاي قالت لها أنهم كانوا يبحثون عن بقايا هيليكوبتر لقد قال لها أن الطائرات الجويه كانت تبحث عن قطع مفقوده من طائره طقس |
Durkas denen çocuk kendisinin yazdığını söylemiş. | Open Subtitles | لكن هذا الفتى داركس قال لها إنه كتبها |
Savitar ona olacakları söylemiş, öyle dedi. | Open Subtitles | قالت سافيتار قال لها ماذا سيحدث. |
- dave, eğer onları da çıkarırsa onu götürmeyeceklerini söylemiş. | Open Subtitles | بانه قال لها ان ملابسها بها اشباح... |