Bugün gerçekten harika bir iş çıkardı. | Open Subtitles | . لقد قامت بعمل جيد حقاً اليوم |
Harika bir iş çıkardı. | Open Subtitles | لقد قامت بعمل مذهل في هذه الصفقة |
Marianne itimatını kanıtlayan harika bir iş çıkardı. | Open Subtitles | (ماريان) قامت بعمل رائع في اثبات مصداقيتها |
Gayet iyi iş çıkarmış. Gerçekten, ve bak Senin çıkış vizeni de hallettim. | Open Subtitles | قامت بعمل جيد في الحقيقة, انظر اعطتني فيزا للخروج مزيفة بأسمك |
15 yaşında olduğunu biz bile yeni öğrendik. Bunu saklama konusunda iyi iş çıkarmış. | Open Subtitles | إذا كنا عرفنا أن عمرها 15، فلقد قامت بعمل جيد للغاية في إخفائه |
Arkadaş ve çevre dostu bir çocuk doğurarak iyi bir iş yaptı zaten. | Open Subtitles | لقد قامت بعمل جيد بتربية طفل صديق للبيئة |
Ben o filmi baya beğenmiştim. Bence çok iyi iş çıkarmıştı. | Open Subtitles | حسناً, لقد أحببت هذا الفيلم أعتقد أنها قامت بعمل عظيم |
"Bence Keane müthiş işler çıkardı. | Open Subtitles | أظن بأن كين قامت بعمل جيد بكل تأكيد |
Ve iyi de bir iş çıkardı. | Open Subtitles | و قامت بعمل جيد |
Evet, gerçekten çok iyi bir iş çıkardı. | Open Subtitles | نعم و قد قامت بعمل رائع بهذا |
Harika bir iş çıkardı. | Open Subtitles | أوه، لقد قامت بعمل رائع. |
İyi bir iş çıkardı. | Open Subtitles | لقد قامت بعمل جيد |
Dr. Hahn ameliyatta harika bir iş çıkardı. | Open Subtitles | الطبيبة (هان) قامت بعمل رائع في الجراحة |
O shemp kostümü ile harika bir iş çıkarmış. | Open Subtitles | لقد قامت بعمل رائع في تصميم زي المراة القرد |
Rona harika bir iş çıkarmış gerçekten. "Kadınların yüzde 80'i boşanmanın çocukların iyiliğine olacağı durumlarda boşanmayı destekliyor." | Open Subtitles | رونا قامت بعمل رائع. ٨٠٪ من النساء يدعمن الطلاق |
Kabul etmekten nefret ediyorum ancak Yıldız Meclisi etkileyici bir iş çıkarmış. | Open Subtitles | أتعلمون، أنا أكره أن اعترف بذلك، ولكن دائرة النجم قامت بعمل مثير للإعجاب. |
Philip bir hackleme yazılımı yürütecek ama Delaney epey iyi bir iş çıkarmış. | Open Subtitles | حسنا , فيليب سيقوم بتشغيل برامج للإختراق لكن ديلانى قامت بعمل رائع |
Bugün Lily muazzam bir iş yaptı. | Open Subtitles | ليلي قامت بعمل رائع |
Birleşmenin harika olduğunu düşünüyorum. Ve bence Leslie Knope inanılmaz bir iş yaptı . | Open Subtitles | أعتقد بأنّ الإندماج كان رائعاً وأيضاً (ليزلي نوب) قامت بعمل مذهل |
En son öğrettiğinle kesinlikle harika iş çıkarmıştı. Bu fikre bayıldım. | Open Subtitles | لقد قامت بعمل عمل عظيم مع آخر واحدة |
Bir şey diyeyim mi? İyi iş çıkarmıştı. | Open Subtitles | لقد قامت بعمل جيد |
ACN Digital için harika işler çıkardı. | Open Subtitles | قامت بعمل عظيم لـ"أي سي إن" الرقمية. |