"قامت به" - Traduction Arabe en Turc

    • yaptığı
        
    • yaptıkları
        
    • yaptıklarını
        
    • yaptı
        
    yaptığı en akıllıca şey memura benim adımı vermek olmuş. Open Subtitles التصرف الذكي الذي قامت به هو ترك اسمي لدى الضابط.
    Cristiene'nin yaptığı bizim Blicket algılayıcımızı kullanmaktı. TED وما قامت به كريستين هو أن استخدمت كاشفات البليكيت.
    Hazır mısınız? Bu yeryüzünde son yaptığı bir şey Heidi adındaki küçük bir kızın, beş yaşında, omurga kanserinden ölmeden önce. TED هذه الرسمة هي أخر تصرف قامت به فتاة تدعى هادي وهي بعمر الخامسة قبل أن تتوفاها المنية بسبب سرطان في العمود الفقري
    Bu şirketlerin tamamen yanlış yaptıkları ne? TED ما الشيء الخاطئ الذي قامت به كل هذه الشركات؟
    Sana para bile versem, annen hakkında konuşursun, ya da onun yaptıkları hakkında. Open Subtitles حتى لو أعطيتك يا دوك سوف تخبر عن والدتى ولآبد أن لآ يعلم أحد عنها وعن ما قامت به
    Interpol'deki arkadaşıma ulaştım ve bizim SYS'nin Arthur Tetch ile ilgili yaptıklarını yaptırdım. Open Subtitles تواصلت مع صديق في الانتربول وقمت بنفس ما قامت به وحدة الجرائم مع حاسوب ارثر تيتش
    Polis bunu zamanında yaptı. Sadece bir tahmin işi, polis işi yani. TED وقد قامت به الشرطة. وقد كان عملاً تخمينياً، عمل شرطة.
    Bu en son yaptığı şeydi, son fiziksel eylem. TED انها أخر ما قامت به على الأرض أخر تصرف فيزيائي
    Karem Armstrong'un yaptığı muhteşem gösteri bana, gerçekten doğru bir şekilde anlaşılan dinin, inanç değil, daha ziyade davranışla ilgili olduğunu hatırlattı. TED وقد ذكرني العرض الرائع الذي قامت به كارين آرمسترونج بأن الدين الذي يتم فهمه بشكل سليم لا يتعلق بالاعتقاد، ولكن بالسلوك
    Bu meslek kadınların çağlar boyunca yaptığı işlerle ilişkilendirilmektedir. Toplumun gittikçe görmezden geldiği, kendini alıştırdığı işler. TED والعمل نفسه مرتبط بما قامت به النساء على مر التاريخ، عمل لا يلاحظ بتاتا ويعد من المُسَلّمات في ثقافتنا
    Ancak yaptığı şey en güçlü özelliklerini alıp, ve mümkün olduğunca kullanmak üzere yeniden şekillendirmekti. TED و لكن ما قامت به هو أنها إستخدمت نقاط قوتها و شكلت تلك القوى لتستخدمها في العمل على قدر ما تستطيع.
    Yaşı hakkında yalan söylemek yıllardan beri yaptığı en akıllıca şey. Open Subtitles الكذب بشأن عمرها هو أذكى شيء قامت به منذ سنوات
    Copuyla yaptığı en ilginç şey neymiş, sormayı denesene? Open Subtitles لما لاتحاولين سؤالها ماهو الشيء الأكثر اثارة الذي قامت به بهراوتها؟
    Bu açıdan, UGA'nın yaptıkları, Almanya'daki otoritelerin, insanların hangi kitapları okuduklarını ve aldıklarını anlamak için her matbaaya bir cihaz takmasıyla eşdeğerdir. TED ومن هذا المنظور, ما قامت به وكاله الامن القومي الامريكيه مساوي لما قامت به السلطات النازيه الالمانيه من وضع اجهزه في المطابع يكشف اي الكتب قام الناس بشراءها وما الذي قاموا بقراءته.
    Seçim kampanyası sırasında yaptıkları henüz unutulmadı. Open Subtitles فلا أحد ينسى ما قامت به أثناء الحملة
    Yani diyorsun ki teşekkür etmeli insanlar Kara Veba'ya yaptıkları için. Open Subtitles إذاً ما أنت قائله هو أنّه ... يجبُ على الناس ♪ أن يشكروا الوباء الأسود لما قامت به
    İkimizde biliyoruz ki yalnızca kendi yaptıklarını söylüyor. Open Subtitles كلانا يعلم انها قالت ما قامت به
    Tanner'a yaptıklarını öğrenince başsavcılıkla görüşmek için buraya dönmesini emrettim. Open Subtitles -عندما سمعت ما قامت به لـ(تانر ) أمرتها بالعودة للمقر الرئيسي للتحدث مع ضابط المدعي العام
    Sadece bayan Gulch'un Toto'ya yaptıklarını dinle. Open Subtitles عمتي (إم), استمعي لما قامت به آنسة (جالش) لـ(توتو).
    Ama diğer yandan Amazon bu işi yanlış bir şekilde yaptı. TED بينما ما قامت به أمازون قامت به بالشكل الخاطئ المعكوس.
    Elektronik hesap makinesi çıktığında Facit ne yaptı? TED لكن ما الذي قامت به فاسيت عندما ظهرت الحاسبة الإلكترونية ؟
    Robert Full: Pürüzlü yüzeylerde böyle yaptı. TED روبيرت فُل: هذا ما قامت به على الأسطح الخشنة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus