"قام بسرقة" - Traduction Arabe en Turc

• çaldı
• çalmış
• çalıp
• çaldığı
• çaldığını
• çalan

Ateş Ulusu, Büyük Kütüphane'den bizimle ilgili bir bilgi çaldı.
قوم النار قام بسرقة معرفتنا و علومنا من المكتبة العظيمة.

Elmas bir bileklik çaldı sonra ben de ondan çaldım.
قام بسرقة سوار ألماسي الذي قمت بسرقته منه بعد ذلك

Yüzbaşı Weincheck kimseye anlatmamamı tembihledi ama işte biri o kaşığı çaldı.
لقد طلب منى ألا أعلن ذلك أبداً لكن أحدهم قد قام بسرقة هذه الملعقة

Pekâlâ. Yani o harcamaları yapan her kimse kredi kartlarını çalmış.
ذلك يعني كلّ من أدلى بتلك التهم قام بسرقة بطاقات الائتمان

Kiliseden 10bin Dolar çalıp, oyuna giriş parası olarak kullanmış.
قام بسرقة 10,000 دولار من الكنيسة وهي كافية ليلعب في مستوي المبتدئين في لعبة البوكر

Görünüşe göre, birinin mahzenden çaldığı birşey onun başına büyük sorunlar açtı.
يبدو أن أحدهم قام بسرقة شيئاً ما من المخبأ و ذلك أوقعه بمشكلة كبيرة

Evet! Böylece tacı onun çaldığını asla öğrenemeyeceksiniz.
نعم وبهذه الطريقة لن تكتشفوا انه هو من قام بسرقة التاج

Kasaya zorla girilmiş gibi gösterdikten sonra kendi parasıyla mücevherlerini çaldı.
بعد أن قام بجعل الخزانة و كأنها قد كُسرت، قام بسرقة أمواله و مجوهراته الخاصة

Colin McNabb iddiasını kanıtlayabilmek için küçük bir şişe morfin tartarat çaldı?
كولين مكناب" قام بسرقة قارورة من" ترترات المورفين فقط ليثبت فكرة ؟

Bir şeyim yok. Ama bu herif karımı çaldı.
سأفعل ذلك لاعليك ولكن هذا الشخص قام بسرقة زوجتي

Bir çocuk arabamı çaldı. Uyuşturucu bağımlısına benziyordu.
فتى قام بسرقة سيارتي على ما يبدو بأنه مخدر

Bir çok şey çaldı, karını ve çocuklarını öldürdü.
قام بسرقة العديد من الأشياء وقتل زوجتك وأطفالك

Vermeyi bıraktılar çünkü birisi Bayan Spadaro'nun parasını çaldı.
لان شخصا ما قام بسرقة اموال السيدة سبادارو

Dükkanı soydu, bir kaç papel çaldı, ama kimseyi öldürmedi.
كان هناك شاب بالمتجر قام بسرقة المكان وسحب بعض النقدية ولكنه لم يقتل أية أحد

Bir hırsız ışın kılıcımı çaldı, ve ona sadece birkez baktım.
لص قام بسرقة سيفي الضوئي وفقط لمحته بنظرة سريعة

Chris Miller, sahte para bastıklarını fark etmiş ve birazını çalmış.
لقد اكتشف كريس ميلر بأنه كانوا يطبعون اوراق نقدية مزيفة وقد قام بسرقة البعض

Bay Barnes sadece son kurbanının iç çamaşırını çalmış... ve kadın şu anki kurbanlara benzer şekilde dövülmüş.
هو ان السيد بارنز قام بسرقة الملابس الداخلية لضحيته الاخيرة و لقد ضربت بنفس الطريقة كبقية الضحايا لدينا

Bir miktar alet ve malzeme çalmış.
قام بسرقة كمية كبيرة من المعدّات و اللوازم

İkincisinde ise, orijinali çalıp, bu kopyayla değiştirdi.
في رحلته الثانية، قام بسرقة الاصلي وبدله مع هذه النسخة

Arabaları çaldığı yerdeki kameraları yerleştirmiştim.
لدي كاميرات مثبتة في مرآب حيث قام بسرقة سيارات

Christopher'ın bizim ve müşterilerimizin güvenlik bilgilerini çaldığını biliyoruz.
نعرف أن كريستوفر قام بسرقة بياناتنا الأمنية بيانات عملائنا

Anlaşılan San Diego'daki merkezden avuç dolusu para çalan biri.
على مايبدو قام بسرقة اموال من المركز فى سان دييجو