"قبره" - Traduction Arabe en Turc

    • mezarını
        
    • mezarına
        
    • mezarında
        
    • mezara
        
    • mezarı
        
    • mezardan
        
    • mezarının
        
    • mezar
        
    • Mezarından
        
    • kabrinin
        
    • mezarda
        
    • mezarın
        
    Avcı hayatta olduğu müddetçe, kim yerini alırsa, mezarını da paylaşacak. Open Subtitles طالما أن المُبيدة مازالت حية فمن سيأخذ هذا المكان سيشاركه قبره
    Adam kendi mezarını kazmaya hazır, intihar notunu bile yazıyor. Open Subtitles هو فرح بحفر قبره بنفسه حتى أنه كتب مذكرة أنتحار
    O zaman o şeytanı, mezarına kadar izlemeye yemin ettim. Open Subtitles لذلك عندها أقسمت على مطاردة هذا الشيطان الأصفر إلى قبره
    Oraya gittiklerinde, Chama'da mezarında yatıyordu. Open Subtitles وحينما وصلوا كان قد وضع في قبره في تشاما
    Hem, o bile bu kadar parayı mezara götürmek istemez. Open Subtitles كما أن أبي لا يريد أخذ كل المال معه إلى قبره
    1.80 m boyundaydı ve açıkça belli ki mezarı daha kısa. Open Subtitles وكان اطول بـ 6 بوصات وعلى ما يبدو قبره هو اقصر.
    Ama bunlar köprü altından akan sular çünkü Joker mezardan geri döndü. Open Subtitles و لكن هذا كان في الماء تحت الجسر لأن الجوكر عاد من قبره
    Bundan sonra buraya gelip mezarını gerçekten ziyaret etmek ister misiniz? Open Subtitles هل تريدين حقّاَ العودة إلى هنا لزيارة قبره بعد ذلك ؟
    Xanadu'nun sahibi tıpkı firavunlar gibi mezarını belirlemek için sayısız taş bıraktı. Open Subtitles مثل الفراعنة مالك زنادو ترك العديد من الحجارة لتزيين قبره
    Firavununun mezarını soymak isteyenler üzerindeki lanet. Open Subtitles لعنة الفراعنة القدماء التي أصابتهم عندما جاءوا لسرقة قبره
    Ve onu korumak için, ölen adam hepsini yuttu mezarına götürmek için. Open Subtitles ولحماية ما يحرسه، قام الرجل المحتضر بابتلاعه كاملا حاملا إياه إلى قبره.
    Moskova'daki mezarına kadar gider ona şöyle söylerdim: Open Subtitles لكنت ذهبت الى قبره في موسكو انحنيت وقلت:
    Bu uzun tehlikeli yolda olduğumuz sürece, ...kim önce ölürse, diğeri onun mezarına çiçek taşır. Open Subtitles حسناً,اذا من يموت أولاً,يأتى الاخر ويضع الزهور على قبره
    O daha mezarında soğumadan Collinsler bizi kapı dışarı edecek! Open Subtitles اولئك آل كولينز سيخرجوننا من هنا قبل ان يبرد قبره!
    Oklarınızı boşa harcamayın. Bırakın hain sulu mezarında çürüsün. Open Subtitles لا تضيعوا السهام ,دعوا الخائن يتعفن في قبره المائي
    Hem, o bile bu kadar parayı mezara götürmek istemez. Open Subtitles كما أن أبي لا يريد أخذ كل المال معه إلى قبره
    YaşIı bir köpek gibi mezara girmesine izin veremeyiz. Open Subtitles يجب أن لا يُترك ليسقط في قبره مثل كلب عجوز
    Ancak kral için en önemli yeni bina, mezarı olacaktı. Open Subtitles . . لكن بالنسبة للملك صنع البناء الجديد الأكثر أهمية سيكون قبره
    Bir ay önce, bir deprem sonucu, mezarı kırılarak açılmış. Open Subtitles الرجل ميت منذ اربعين عاما مضى شهر منذ ان كشف الاهتزاز الارضي قبره
    Ah, sigara içme konusunda vaaz isteseydim ölü kocamı mezardan çıkarırdım. Open Subtitles لو أردت محاضرة عن التدخين لأخرجت زوجي من قبره
    Baban hala çimleri duyuyor mudur acaba? mezarının üzerinde büyüyenleri. Open Subtitles أتساءل أن كان والدك يسمع العشب الان, ينمو فوق قبره
    Firavun sadece lanet bir mezar taşını dikmek için kölelerine milyonlarca blok taşıttı. TED كان عبيد فرعون يحركون ملايينا من قطع الطوب إلى هذا الموقع فقط لينصب قبره الغريب؟
    Eğer gelmesem, baban Mezarından sürünerek çıkar ve beni avlardı. Open Subtitles والدك كان ليزحف من قبره ليطاردني لو لم آتي إليك
    Ara bul küreyi, üstünde olmalı kabrinin. Open Subtitles ابحث في الأجرام السماوبة التي يجب أن تكون على قبره
    Biliyorsun, bunu bana son söyleyen adam şimdi mezarda yatıyor. Open Subtitles أتعلم , أخر رجل قال لي هذا يرقد في قبره
    Bu mezarın başında sürekli ağlayan kadın ya da senin bana ulaşmak için aradığın kadın Open Subtitles المرأة التي تأتي للبكاء على قبره التي اتصلت بها لتصل لي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus