Çünkü bu özel parça, aynı zamanda yumruk heykelinin içinde olduğu parçaydı. | Open Subtitles | لأنّ هذه القطعة الفنيّة على وجه الخصوص حدث أن بداخلها قبضة برونزيّة. |
Bu kadar da değil, elimi ve parmaklarımı kullanmak yerine, elimi yumruk yapıp kullanacağım, -ki bu durumu daha da ilginçleştirecek. | TED | ليس ذلك وحسب، فبدلاً من استخدام يدي وأصابعي سأستخدم يدي وأغلقها لتصبح قبضة مما يضفي قليلاً من المتعة أيضاً |
Görgü kuralları gereği, başka biri saygı gösterip kendi parmak eklemlerini benimkilere hafifçe vurmayana değin bu Yumruğu indirmeyeceğim. | Open Subtitles | لن أنزل هذه حتى يعطيني أحد إحترام قبضة شخص آخر تضرب بقبضتي بطريقه خفيفه لكن حازمه في نفس الوقت |
- Bir avuç buğdayı gördükleri yok ve siz ikinciyi mi istiyorsunuz? | Open Subtitles | هم لا يحصلون على نظرة قبضة من الحبوب وأنت تأخذ كمية ثانية؟ |
Yine de silahla temas etmiş olmalı. Ben de öyle düşündüğüm için olayları gözümde canlandırmaya çalıştım. Sana, yumruğunu sıkarak vurmuştu. | Open Subtitles | أعتقد ذلك، أيضا، وبعد ذلك بدأت أفكر، أنها ضرب صدرك مع قبضة مغلقة. |
eline sıkıca sarıldığı o ânı unutamamıştı, babası olduğunu anlamıştı. | Open Subtitles | .قبضة اليد التي لم تنسها أأكد لها بأنه كان كذلك |
Seni şeytanın elinden kurtarmam için ayin düzenlememi istemiştin. | Open Subtitles | طلبتَ مني جلسة طرد أرواح لتحريركَ من قبضة الشيطان |
Sen herhalde Dört Kapı yumruk şampiyonu... | Open Subtitles | كما أعتقد لابد وأنك بطل قبضة الأربع أبواب |
Yüzüne bir yumruk geldiğinde, çekilirsin! | Open Subtitles | عندما يأتي قبضة يد في وجهك، كنت بطة. تنظر. |
Ben Hatfield'in yüzüne yumruk atmadan önce mi sonra mı? | Open Subtitles | قبل أو بعد انتقد قبضة يدك في وجهه بن هاتفيلد؟ بن من؟ |
bak... parmaklarını bir yumruk gibi kıvır, ve basit bir güç kullanımı ile, kapıyı çal. | Open Subtitles | أرأيت؟ يجب ان تدقي باصابعك بقوة على قبضة الباب وتدقي على الباب |
"fakat sonra gördüğü şey onu ilahi bir yumruk gibi çarpmış." | Open Subtitles | لكن ما رأته بعد ذلك كان ضربة قوية الى امعائها كانها تلقت قبضة سماوية |
"fakat sonra gördüğü şey onu ilahi bir yumruk gibi çarpmış." | Open Subtitles | لكن ما رأته بعد ذلك كان ضربة قوية الى امعائها كانها تلقت قبضة سماوية |
Sadece onun Öfke Yumruğu değil bir şimşek gibi hareket ediyor. | Open Subtitles | نعم ولكنى سمعت انه مقاتل جيد جداً وسمعت أنه يطلق عليه قبضة الغضب |
- Bu Yılan Yumruğu değil... Bu ne? | Open Subtitles | هذا الأسلوب ليس أسلوب قبضة الأفعى ما هو ذلك؟ |
Valera'nın Yumruğu, kusursuz Jeanne, harika Alice, kısacası, yapamadıklarımın sebepleri, yapmak zorunda olduğumdu. | Open Subtitles | قبضة فاليرا جين النقية آليس الرائعة باختصار، كل الاسباب التي منعتني من فعل ما كان يجب ان افعله |
Bir avuç kadar yeterli.. Enerjisinin çoğunu Güneş'ten alıyor. | TED | تحتاج مقدار قبضة فقط. فهي تحصل على معظم طاقتها من الشمس. |
Artık yumruğunu bile zor sıkar hale gelene dek. | Open Subtitles | ووصل الأمر إلى أنه بالكاد يستطيع تكوين قبضة بيده |
Avrupa'nın kadim geniş ve şanlı devletleri düşse, Nazi ve Gestapo yönetimin iğrenç düzeninin eline düşse bile yorulmayacağız ve başarısız olmayacağız. | Open Subtitles | على الرغم من أن مساحات واسعة من أوروبا والعديد من الدول القديمة والمشهورة قد سقطت أو ستسقط في قبضة النازين |
Vali Scamboli'nin elinden bir çiçek daha kurtuldu. | Open Subtitles | زهرة أخرى فرتْ مِنْ قبضة رئيسِ البلدية سكامبولي |
Bir günümü bile parmaklıkların arkasında, ya da düşmanlarımın elinde geçirmedim. | Open Subtitles | , لم أقضي يومًا واحداً خلف القضبان أو في قبضة الأعداء |
O zaman karate vuruşu için yumruğa gerek duymamak iyi bir şey. | Open Subtitles | حسناً .. الشيء الجيد لا تحتاج قبضة لضربة الكارتيه |
Çekirdeğinde nükleer füzyon için gerekli güç tükenmiş bir yıldızın kütleçekiminin ezici pençesinden kurtulması mümkün mü? | Open Subtitles | مع لُب لا يستطيع عمل إندماج نووي هل من الممكن أن تنجو من قبضة الجاذبية المدمرة؟ |
Senin Kung Fu tutuşu yapan Sarah Connor olduğunu falan biliyorum, ama ben burada altıma işeyecek derecede korkmuş durumdayım. | Open Subtitles | وأنا أعلم أنك سارة كونور مع قبضة الكونغ فو و كل شيء, ولكن أنا قد اتبول في السراول من الرعب |
Birinci arayüz Sürücü kavrama. | TED | الآن تسمى الواجهة الأولى قبضة المحرك. |
Ama kim yumruğuna bok bulaşmadığını söyleyebilir? | Open Subtitles | ولكن الذي هو القول لا يمكنك الحصول على القرف قبضة يدك؟ |
Primatların elleri sağlam bir tutuş sağlar ve önde duran gözleri doğru mesafeyi belirler. | Open Subtitles | تُوفر أيدي الحيوان الرئيسي قبضة مُحكمة. وعيونٌ أمامية المنظور ترصد المسافات بدقة. |
Mittsunda ve Frostnas'daki her şey ölümün ve çürüyüşün ellerinde. | Open Subtitles | كل شيء في ميتسوندا وفورتناس في قبضة الموت والتلاشي |
Hassasiyet ile el becerisinin kombinasyonu atalarımıza böcekleri, böğürtlenleri ve tohumları yakalamak için hassas motor becerisi ile ince dalları sımsıkı kavramalarını sağladı. | TED | هذا المزيج من الحساسيّة والبراعة أعطى أسلافنا القدرة الحركيّة الدقيقة لالتقاط الحشرات، وقطف التوت والبذور، مع الحفاظ على قبضة محكمة على الفروع النحيفة. |