Bir ay önce, Avusturyalılarla yaptığımız ortak bir operasyonla Yakaladık. | Open Subtitles | قبضنا عليه منذ شهر فى عملية مشتركة مع القوات النمساوية |
- Dün gece Yakaladık. - Tanrıya şükür! Harika çalışıyorsunuz. | Open Subtitles | قبضنا عليه البارحة الحمد لله انتم تقومون بعمل رائع - |
Ancak bu sabah, onu vapur bağlantılı trene binmek üzereyken Yakaladık. | Open Subtitles | قبضنا عليه وهو يحاول ركوب القطار هذا الصباح |
Görünüşe göre adam sikkeleri yutmuş. Burada sorun sikkeler değil. Sorun yakaladığımız adam. | Open Subtitles | إن العملات ليست قضيتنا وإنما الرجل الذي قبضنا عليه |
Fakat altı ay önce yakaladığımız adama benziyor. | Open Subtitles | لكن يبدو كنفس الشخص الذي قبضنا عليه قبل 6 أشهر. |
Onu yakaladığımızı düşündüğüm için ayrıldım. | Open Subtitles | حسنا , لقد غادرت فقط لأني ظننتنا قبضنا عليه |
Adam elimizde, söylemiştim. | Open Subtitles | أخبرتك بأننا قبضنا عليه |
Onu yakalasak bile, ihanet etmeyecekti. | Open Subtitles | حتى لو قبضنا عليه بالطبع سينفي أن يكون واشيًا |
Size döneceğiz Onu Yakaladık Bu güzel gece çalışması için teşekkürler | Open Subtitles | أيها السيدات والسادة ، قبضنا عليه أشكركم جداً على ليلة عمل رائعة |
Onu resimleri maille yollarken Yakaladık | Open Subtitles | لقد قبضنا عليه وهو يرسل صورته على البريد |
Onu Yakaladık fakat adada sıkıştık, kaldık. | Open Subtitles | اسمع، لقد قبضنا عليه لكننا الآن عالقون هنا |
Bitti artık. Onu Yakaladık. İtiraf etti. | Open Subtitles | لقد إنتهى الأمر و قبضنا عليه, و إعترف حسناً؟ |
Evet, sürekli kaçıyordu, ama sonunda onu Yakaladık. | Open Subtitles | نعـم، كان بعيد المنال ولكننا أخيرًا قبضنا عليه |
Onu yasadışı silah taşımak ve soygundan Yakaladık. | Open Subtitles | حسنا , لقد قبضنا عليه بتهمة السرقة وحيازة الاسلحة. |
Her şeyi daha iyi hale getirmek için, serbest kalıp ailene kavuşman için tek yapman gereken, yakaladığımız adamın sizin köstebeğiniz olduğunu onaylamak. | Open Subtitles | كل ما عليك القيام به فعلاً لتحسين الأمور, و إطلاق سراحك لعائلتك, هو أن تقر بأن الرجل الذي قبضنا عليه هو مخبرك |
Belki basitçe, yakaladığımız biri intikam almak istiyordur. | Open Subtitles | ربما يكونُ إنتقامٌ بسيطٌ من شخصٍ قد قبضنا عليه |
Yoksa daha önce burada yakaladığımız adamın arkadaşları mısınız? | Open Subtitles | أم أنكم أصحاب الرجل الذي قبضنا عليه في وقت سابق؟ |
- Onu yakaladığımızı düşünüyorduk. | Open Subtitles | . ظننت أنَّنا قبضنا عليه بالفعل |
Onu yakaladığımızı sanmıştım. | Open Subtitles | ظننت أننا قبضنا عليه. |
Tamam, tamam. Paige, Paige. Adam elimizde. | Open Subtitles | لا بأس، لا بأس يا (بايج)، (بايج)، قبضنا عليه. |
Onu yakalasak bile önemli değil. | Open Subtitles | هذا لا يهم ان قبضنا عليه |
Sana ihtiyacım var! Eğer onu yakalarsak bu savaşı hemen bitirebiliriz! | Open Subtitles | احتاج إليك ، إن قبضنا عليه يمكننا إنهاء هذه الحرب الآن |
Eğer onu yakalayabilirsek, bir skandalı engellemiş oluruz. | Open Subtitles | أتعلم ، إن قبضنا عليه |