"Palavracı Rhys" dedi bana, ve beni kasanın önünde sıra beklerken öptü. | Open Subtitles | ، أطلقت عليّ اسم ريس المُتبجح ثم قبلتني ونحن في قلب الصف |
Beni o kadar derinden öptü ki hayatımı kurtaran o öpücük oldu. | Open Subtitles | .. لأنها قبلتني بقوة .. و شغف .. تلك القبلة أنقذت حياتي |
Sonra beni öptün ve ağlamam durdu, ve büyüdüğümüzde evlenme sözü verdin. | Open Subtitles | ثم قبلتني وتوقفت عن البكاء بعد ذلك وعدت ان تتزوجني عندما نكبر. |
Yedek yastığı omuzuma yaslamıştım... ve önünde durduğumda... beni öptün. | Open Subtitles | لقد كانت ليلة جميلة وضعت عجلة القيادة على كتفي و رقصت لكِ رقصة الفالز وعندما توقفت أمامك قبلتني |
İşle, arkadaşlarla, müzikle... ama geçen gece beni öpmene kadar o parça dolmadı ve beni öptüğün zaman bütün dünyam birleşti. | Open Subtitles | و لقد بقي خالياً حتى ليلة أمس عندما قبلتني وكوني بأكمله عاد لطبيعته |
- Havuzda beni öptüğünde öyle gözükmüyordu. | Open Subtitles | الم ترى الطريقة التي قبلتني فيها في المسبـح |
Uydurmuyorum! Bu oldu. O kadın beni diliyle öptü. | Open Subtitles | لست أختلق هذا ، تلك المرأة قبلتني بلسانها ، لسانها كان داخل فمي |
O korkmustu, ben de korkmustum, ama kurtulduk, o rahatlamayla beni öptü. | Open Subtitles | ... كانت خائفة وكنت خائفاً .. لكننا نجونا، ووسط فرحتنا بهذا قبلتني |
Rory... Rory, beni öptü çünkü orada olan bendim. | Open Subtitles | روري، لقد قبلتني لأنني كنت موجوداً يا روري |
Asha'ya içki almaya gitmiştim sonra Tonya beni öptü. | Open Subtitles | لقد ذهبت لأحضر لآشا شراباً وعندها قبلتني تونيا |
Noel ağacı alırken ökseotunu görüp milletin gözü ününde beni öptü. | Open Subtitles | في شجرة عيد الميلاد الكثير، كان هناك الهدال، وأنها قبلتني تحتها في الأماكن العامة. |
Beni anneme ezilmemeyim diye öptün değil mi? | Open Subtitles | قبلتني فقط لكي تكسب نقطة على على أمي أليس كذلك؟ |
Aw, ben öptün çünkü bu konuşmayı sonlandıracak sandın. | Open Subtitles | أنتِ لقد قبلتني كما لو أن هذا سينهي المحادثة لكن هذا لن يحدث |
Beni öptün ama hiç bir şey olmamış gibi davranıyorsun. | Open Subtitles | انت من بدا بالمغازلة , لقد قبلتني اولاً و الان تتصرفين كأن شيئا لم يكن |
Sen öptün ve ve yattık, ve hala beni sevdiğini söyledin. | Open Subtitles | لقد قبلتني وحضنتي وأخبرتني أنك ماتزال تحبني |
Kardeş kardeşi beni dün gece öptüğün gibi öpmez. | Open Subtitles | الأخوات لا تقبل إخوانهن بتلك الطريقة التي . قبلتني بها الليلة الماضية |
Bu sabah yatakta bana sarılıp beni öptüğünde bunların hepsi sözdü. | Open Subtitles | هذا الصباح في السرير حين قبلتني وحضنتني هذه وعود |
Kusura bakma Simon. Beni tekrar öper misin? | Open Subtitles | عذراً, (سايمون), هلَّا قبلتني مرة أخرى؟ |
Beni bir daha öpersen, onu bırakmak zorunda kalırım ve yaşayamam. | Open Subtitles | إذا قبلتني مرة ثانية فينبغي أن أتركه وربما أن لا أبقى |
Henüz bir merhaba öpücüğü vermedin. Akrabalar hep öpüşürler. | Open Subtitles | ما قبلتني مرحبا لحد الآن الاقرباء يتبادلون القبلات |
Eminim ki şansın varken beni öpmüş olmayı diliyorsun. | Open Subtitles | اراهن انك تتمنى انك قبلتني عندما كان لديك الفرصة |
Gaby'yi tanık kürsüsüne aldığında gerçekten rahatladım... çünkü bu beni neden öptüğünü açıklıyordu. | Open Subtitles | لقد كنت مرتاحة بصراحة عندما وضعت غابي على منصة الشهود لأن ذلك شرح لما قبلتني |
Seninle vals yapmıştık ve ben senin önünde dururken sen beni öpmüştün. | Open Subtitles | و رقصت لكِ رقصة الفالز وعندما توقفت أمامك قبلتني |
Sonunda beni kabul ederek kendini kabul etmiş olacağını anlayacaksın | Open Subtitles | أنت تدرك انه فقط اذا قبلتني ستكون قد قبلت نفسك |
Özellikle de beni öptüğü kısım. Sanırım bundan daha önce- | Open Subtitles | خصوصا الجزء الذي قبلتني فيها.. |
Beni sanki bir rüyada gibi öpüyorsun, sevgili eşim! | Open Subtitles | لقد قبلتني قبلة من الأحلام يا زوجي العزيز |