öpüştük sonra birdenbire gözlerimizi kör eden o şiddetli tutkunun birbirimize karşı hissettiğimiz açlığın, susuzluğun ve arzunun ateşiyle kendimizden geçtik. | Open Subtitles | كان مثل كأننا قبلنا بعض وفجأة ذوينا بنار العاطفة المتأججة |
İki kere öpüştük diye seni sevdiğimi söylediğimi mi sandın? | Open Subtitles | هل كُنتِ تعتقدين أنني قلت أحبك بعد ما قبلنا بعض مرتين ؟ |
öpüştük ve işte biraz... | Open Subtitles | فقط قبلنا بعض واشياء |
Emily, sırf kütüphanede öpüştük diye senden hoşlanacak değilim. | Open Subtitles | فكرة أننا قبلنا بعض في المكتبة (ايملي) لا تعني أنك تعجبينني بتلك الطريقة |
Öpüştüğümüzde bir şeyler hissettiğini biliyorum. | Open Subtitles | عندما قبلنا بعض أعلم أنك شعرتِ شيئاً |
Öpüştüğümüzde bir şeyler hissettiğimizi anladık. | Open Subtitles | عندما قبلنا بعض عرفنا كان بيننا شيء. |
öpüştük. | Open Subtitles | لا. لقد قبلنا بعض. |
Callie benimle ilgileniyor. Düğünde öpüştük. | Open Subtitles | (كالي) منجذبة لي فقد قبلنا بعض في الزفاف |
Ben ve Liam, dün gece öpüştük. | Open Subtitles | أنا وليام قبلنا بعض ليلة أمس |
Yani açıkçası dört kez çıktık, iki kez sarıldık, bir kez öpüştük ve bir kez de ciddi seks iması içeren bir el sıkışmamız oldu. | Open Subtitles | -حسناً، لأكون صادقاً خرجنا فقط أربع مرات تعانقنا مرتين، و قبلنا بعض مرة واحدة و كان هناك مصافحة مليئة بالتلميحات الجنسية |
Hayır, yine sadece öpüştük. | Open Subtitles | لا, فقط قبلنا بعض مرة أخرة |
Biraz öpüştük. | Open Subtitles | لقد قبلنا بعض |
Biz öpüştük. | Open Subtitles | لقد قبلنا بعض |
Birazcık öpüştük ama | Open Subtitles | لقد قبلنا بعض |