"قبل أن أذهب" - Traduction Arabe en Turc

• Gitmeden önce
• gitmeden bir

Baş bayan oyuncun olarak işe Gitmeden önce onu epeyce kullanmıştın.
كنت تحصل على الكثير منه قبل أن أذهب لعمل سيدة البطولة

Büyükannem hasta, ve onu İsveç'e Gitmeden önce ziyaret etmeliyim.
جدتي مريضة ويجب ان أزورها قبل أن أذهب الى السويد

Eve Gitmeden önce kahvaltılık bir şeyler yesek diye düşünüyordum.
كنت افكر في تناول الفطور قبل أن أذهب إلى البيت

Gitmeden önce en azından Frank'in şapkasında ne yazdığını öğrenebilir miyim?
قبل أن أذهب, ? هل ممكن أن أعرف مذا قال فرانك

İki haftam var ama Gitmeden önce, yerime harika birini bulacağıma söz veriyorum.
حسناً ، سأبقى لإسبوعين لكنّي أعدكم أنّي سأجد بديل عظيم قبل أن أذهب

En son eve Gitmeden önce Max'in çikolatalı espresso kekinden yediğimde sabahın 5'ine kadar uyuyamayıp bütün terliklerimi yıkadım.
في المرة الماضية عندما أكلت كب كيك بطعم الاسبرسو قبل أن أذهب للمنزل بقيت مستيقظا حتى الـ 5 صباحا

Ve dedi ki, "Oraya Gitmeden önce vitesli bir kamyonum vardı.
وقال: "كان لدي شاحنة، قبل أن أذهب إلى هناك، وفيها عصا.

Gitmeden önce size son bir şey söylemek istiyorum.
أود فقط أن أترككم مع آخر شيء قبل أن أذهب.

- Bayan Somerville mi? Ben 1'e Gitmeden önce oradaki başhemşire değil miydi?
ألم تكن هى رئيسة الممرضات فى عنبر واحد قبل أن أذهب إلى هناك ؟

Ama Bn. Lee, Gitmeden önce şunu diyeceğim.
سأغادر، لكن، سيدة لي قبل أن أذهب سأخبرك بشيء

Tam ayağıma düştü. Oraya Gitmeden önce telsizimin bozulduğunu bildirdim.
بلّغت أن جهاز إستقبالى معطل قبل أن أذهب للحلبة

Eğer Gitmeden önce senin için yapabileceğim bir şey varsa...
إذا كان هناك شىء أستطيع فعلة من آجلك قبل أن أذهب

Gitmeden önce de bu durumu düzeltmek istiyorum.
وأودّ أن أساعد على توضيح شيء قبل أن أذهب

Yarın bankaya Gitmeden önce gidip değerlerini öğrenmeliyim.
غدا، يجب أن أذهب ومعرفة قبل أن أذهب إلى البنك.

Polise Gitmeden önce biriyle konuşmaya ihtiyacım vardı.
أنا فقط إحتجت للكلام مع احد قبل أن أذهب إلى الشرطة

Gitmeden önce benden istediğin bir şey var mı?
هل تريدينى أن أحضر لكى شيئا قبل أن أذهب ؟

İstediğim şey Gitmeden önce bazı şeyleri yapabilmek için bir şans.
كلّ ما أريده هو فرصة لتعمل شيء في الخدمة للإدارة قبل أن أذهب.

Ama Gitmeden önce, nasıl yaptığını öğrenmeliyim.
لكن قبل أن أذهب أحتاج أن أعرف كيف فعلتها

Aslında Gitmeden önce görüşmem gereken biri var.
في الحقيقة لدي شخص ما للإجتماع قبل أن أذهب

Sadece Gitmeden önce perdenin arkasına bir kez bakmak istiyorum.
فقط. نظرة خاطفة واحدة وراء النّظارة قبل أن أذهب

Eğer bunu benim için kolaylaştırırsan, istediğim ofis malzemelerini çalmama izin ver, gitmeden bir kez masa üstünde yapabiliriz.
إذا أردت أن تسهل هذا عليَّ دعني أسرق أدوات المكتب الذي أريدها يمكننا أن نفعلها على الطاولة قبل أن أذهب