"قبل أن أقابل" - Traduction Arabe en Turc

• tanışmadan önce

Sheldon ile tanışmadan önce ben de vazgeçmeye hazırdım.
قبل أن أقابل شيلدون، كنت مستعدة للإستسلام أيضاً

Babanla tanışmadan önce nereye ait olduğumu bilmeyen kayıp bir ruh gibiydim.
قبل أن أقابل والدك، كنت روحا ضائعة بدون أي هدف بالحياة.

Yaratımcımla tanışmadan önce itiraf etmek istediğim bir şeyler var.
قبل أن أقابل خالقي، لديّ بعض الأشياء أريدالإعترافبها..

Babanla tanışmadan önce ben de senin gibiydim.
قبل أن أقابل أبيكٍ أنا كنت أشبهكٍ للغاية

Gençken rahmetli annenizle tanışmadan önce iradesizdim, hayvanlara kötü davranırdım.
في شبابي قبل أن أقابل أمكما الغالية ... ... كنت وضيعاً وكنت أسيء معاملة الحيوانات

Jess ile tanışmadan önce vahşi olanın ben olduğumu düşünürdüm.
قبل أن أقابل جيس، أظن أنني كنت مسعوراً

Babanla tanışmadan önce başka birisiyle birlikteydim.
قبل أن أقابل والدك ، كنتُ مع شخص اخر

Jeanine'le tanışmadan önce, hayatım tam bir rezaletti.
قبل أن أقابل (جينين), حياتي كانت فوضوية.

Bana istediğin kadar sinirli olabilirsin ama Barry'yle tanışmadan önce, yaşamak istemiyordum.
يمكنك أن تغضب مني كما تشاء ولكن قبل أن أقابل (باري)، لم أكن اريد الحياة هل تفهم؟

Marshall'la tanışmadan önce okuldan sadece... bir çocukla yattım, o da rastgele bir çocuktu sadece.
غازلت فقط رجل آخر في الجامعة قبل أن أقابل (مارشال) وكان رجل عشوائي

George, Owen'la tanışmadan önce bile ölüydüm.
-جورج)، أنا كنت ميتة قبل أن أقابل (أوين)حتى).

Biliyor musun, Johnny'le tanışmadan önce, müstehcenlik ya da bir otelin kara listesi nedir bilmiyordum.
قبل أن أقابل (جوني) لم أشعر أبداً بطعم الفساد أو القائمة السوداء الفندقيّة

Hal'le tanışmadan önce Ralph adında bir çocukla nişanlıydım.
قبل أن أقابل (هال)، كنت مخطوبة (لذاك الشاب (رالف

İnanın ya da inanmayın, Alzheimer'ı Richard'la tanışmadan önce duymuştum.
صدِّق أو لا، لقد سمعتُ عن "الزهايمر" قبل (أن أقابل (ريتشارد

Kızımla tanışmadan önce ölmek istemiyorum.
- لا أريد الموت قبل أن أقابل إبنتي

Tommy ile tanışmadan önce, bunalımdaydım.
قبل أن أقابل (تومي)، كانت حياتي بالحضيض

Lanie ile tanışmadan önce bir kerecik.
مره واحده فقط قبل أن أقابل (ليني)

Howie'yle tanışmadan önce sevgililerimi dikkatlice gözlemlemeyi severdim.
قبل أن أقابل (هاوي) أحببت مراقبة رفقائي

Babanla tanışmadan önce Pentagon'a bağlı bir istihbarat teşkilatı için çalışıyordum.
{\pos(190,230)}قبل أن أقابل والدك، كنت أعمللدىوكالةالبرمجةالمميزة... {\pos(190,230)}حيث كانت تُبلغ ... مباشرة إلى البنتاغون.