| Kimse seni engellemiyor bebeğim. Ondan hoşlandıysan söyle. Ama bunu düğünden önce yap. | Open Subtitles | لا أحد يقيّدكِ، حبيبتي إذا تحبّيه، قولي ذلك لكنّي أودّ هذا قبل الزفاف. |
| Ladyshopper99'a, elbiseyi temizletebileceğimin ve düğünden önce kollarında olacağının garantisini vereceğim. | Open Subtitles | سوف أؤكد لها أنني أستطيع تنظيف الثوب وإعادته لها قبل الزفاف. |
| Damadın gelini düğünden önce görmemesiyle karıştırıyorsun. | Open Subtitles | أنت تُفكّرُ بالعريسِ لا يَرى العروسَ قبل الزفاف |
| - Verdim, ama bunları düğün öncesi konuşmalı Düğünde değil. | Open Subtitles | صحيح، لكنّي قلت أنّ هذه الأمور تقولينها قبل الزفاف لا أثناء الزفاف. |
| Jim nikahtan önce bir sağdıç toplantısı istedi. | Open Subtitles | يـــريد جيم أن يجتمـــع بعروســـة قبل الزفاف. |
| düğünden önce görmemen gerekiyordu. Bu kötü şans. | Open Subtitles | لا يجب أن ترانى قبل الزفاف هذا يجلب الحظ السيء |
| Biliyorsun, düğünden önce gelini görmek uğursuzluktur! | Open Subtitles | تعرف أنه فأل سيىء أن ترى العروس قبل الزفاف. |
| Gelini düğünden önce gelinlikle görmek uğursuzluk getirir. | Open Subtitles | إنَّ رؤية فستان العروس قبل الزفاف يجلب النحس |
| Güven bana, bir ölümlü için bir cadıyla evlendiğini düğünden sonra öğrenmesindense, düğünden önce öğrenmesi daha iyi. | Open Subtitles | ثقي بي، إنه من الأفضل للبشري أن يعلم السر قبل الزفاف أكثر من بعده. |
| düğünden önce damadın gelini görmesi kötü şans getirir. | Open Subtitles | هو حظُّ سيئُ للعريسِ لرُؤية العروسِ قبل الزفاف. |
| Jim büyük annesinin düğünden önce çıkmasını istemiyor. | Open Subtitles | يـــريد جيم أن يجتمـــع بعروســـة قبل الزفاف. |
| düğünden önce tereddüte düşmen normal. | Open Subtitles | فمن الطبيعي أن تحصل قدم الباردة قبل الزفاف. |
| Herkes düğünden önce sadece erkeklerin korktuğunu düşünür ama kadınlar da korkar. | Open Subtitles | الجميع يظنون أن الرجال يفزعون قبل الزفاف, لكن خمن ماذا إنه يحدث للنساء أيضاً |
| düğünden önce o ruhu öbür tarafa geçirmeliyim | Open Subtitles | علي ان اجعل هذه الروح تعبر إلى عالم الأموات قبل الزفاف |
| Gerçekten mi? Belki, düğünden önce biraraya gelebiliriz. | Open Subtitles | لَرُبَّمَا نحن يَجِبُ أَنْ نَجتمعَ قبل الزفاف. |
| Damadın düğünden önce gelinliği içinde görmesinin. | Open Subtitles | حسنا , ان يرى العريس عروسته في فستانها قبل الزفاف |
| Damadın düğünden önce gelini görmesi kötü şans getirmez mi? | Open Subtitles | الا تعرف ان فأل سيئ للعريس ان يرى عروسته قبل الزفاف |
| Normalde düğünden önce gelinliği damada göstermezler. | Open Subtitles | عادة العريس هو من عليه ألا يرى الفستان قبل الزفاف و ليس العروس |
| Bir çok kis,inin düğün öncesi ve sonrası heyecanlandır. | Open Subtitles | الواحد يصبح متحمس كثيرآ قبل الزفاف و بعده. |
| nikahtan önce damadın seni gelinlikle görmesi uğursuzluk getirir. | Open Subtitles | العريس لا يجب أن يراكِ قبل الزفاف حظ سيء |
| Bu bir evlilik öncesi araba yolculuğu testi. | Open Subtitles | إنّها إختبار رحلة بالسيّارة لمرحلة ما قبل الزفاف. |
| Düğüne kadar neredeyse bir saatimiz var. | Open Subtitles | أمامنا تقريباً ساعة واحدة قبل الزفاف |
| Pekala, törenden önce iyi şarap servisi yaparız, ve sonra karşılamada, herkes biraz kaynaştıktan sonra, şişeleri açarız. | Open Subtitles | لذا أفكر بتقديم النبيذ الجيد قبل الزفاف ثم على المأدبة, بعد أن يشعر الجميع بثمالة الخمر نقوم بفتح الخمر الرديء |
| Gelin ve damat düğünden önceki bir ay iffetli olurlar. | Open Subtitles | العريس و العروس يبقون عفيفون لمدة 30 يوم. قبل الزفاف. |
| Ve evlenmeden önce seni tanımasını istiyorum. | Open Subtitles | وانا حقاً ارغب له ان يتعرف عليك قبل الزفاف |
| Herhalde evlilik töreninden önce bir kaçamak yapmak istedi. | Open Subtitles | يبدو أن كان يتوق لرحلة أخيرة قبل الزفاف |