Büyük Maçtan önce kızların soyunma odasında dönen kuliste olmak pek heyecanlı canım. | Open Subtitles | بقدر حماستي لأكون خلف الكواليس في غرفة خلع ملابس الفتيات قبل المباراة الكبيرة |
Bebeğim düşünüyorum da, belki de o seksi yarınki Maçtan önce yapsak hani. | Open Subtitles | عزيزتي ، كنت أفكر ربما نحتاج إلى أن نمارس الجنس قبل المباراة غداً |
Maçtan önce eve uğramalıyım. | Open Subtitles | سأعود إلى المنزل لأغيّر ملابسي قبل المباراة. |
Bu maç öncesi yapılan tüm kavgalardan daha büyük ve daha çirkin olacak. | Open Subtitles | هذا هو سيصبح أكبر وأقبح من أي خردة قبل المباراة تعاملت مع سبق لك من قبل ، |
dövüşten önce şımartılmayı sevmem. | Open Subtitles | أنا لا أحبُ أن يتم تدليلي بكثرة، قبل المباراة. |
oyundan önce konuştuğun o fıstık kimdi? | Open Subtitles | من هي تلك المرأة التي ذات الجسم المتناسق التي كنت تحدثها قبل المباراة ؟ |
Bütün formaları Maçtan önce pizza fırınına atacağız. | Open Subtitles | سنضع جميع ملابس اللاعبين في فرن بيتزا قبل المباراة |
Çünkü ancak çılgının teki Maçtan önce yumurta yer. | Open Subtitles | لانه فقط الاغبياء المجانين من يتناولون البيض قبل المباراة |
Erkek arkadaşına bakıcılık ederken büyük Maçtan önce ne yaptığını sor. | Open Subtitles | بينما تهتمين بصديقك إسأليه ماذا كان يفعل قبل المباراة الكبيرة |
Bu bir gelenek. Maçtan önce oyuncular bir çaylak seçer tarlaya götürüp soyar ve göğsüne S yazar. | Open Subtitles | إنه عرّف، قبل المباراة يختار اللاعبون طالباً في السنة الأولى |
Hapı, Maçtan önce Iceman'in yemeğine katar. | Open Subtitles | فى آخر وجبة طعام يأكلها أيس مان قبل المباراة ، نخلط الأقراص فيها |
Maçtan önce bu işi halledebilir miyiz? | Open Subtitles | هل بالإمكان الإنتهاء من ذلك قبل المباراة |
Şimdi Maçtan önce oyuncularla konuşmak için soyunma odasının yolunu tutuyoruz. | Open Subtitles | سنتجه ناحية غرفة خلع الملابس ، حيث سأقوم بعمل مقابلات مع اللاعبين قبل المباراة |
Yarınki büyük Maçtan önce sakatlanmak istemezsin. | Open Subtitles | فأنت لاتريد أن تصاب قبل المباراة المنتظرة غداً |
Fox'un maç öncesi gösterisini izledik... 20 bin Seattle'a, 20 binde New York'a. | Open Subtitles | في غرفة الخزانات شاهدنا أن برنامج (فوكس) لما قبل المباراة 20على (سياتل) 20ألف على (نيويورك) |
Bak John. Bu, maç öncesi toplantısı gibi bir şey değil. | Open Subtitles | انظر, (جون), هذا ليس نوعاً من الندوة قبل المباراة |
Yarısı dövüşten önce, yarısı da sonra. | Open Subtitles | نصف المبلغ قبل المباراة و الباقي بعدها |
Evet,sanırım dövüşten önce ayrılacağım. | Open Subtitles | حسنا ً , سأرجع هنا قبل المباراة |
Tipik bir acemi hatası. oyundan önce yemek. | Open Subtitles | غلطة شائعة بين المبتدئين تناول الطعام قبل المباراة |
Ben bildiğim gibi yapacağım! Karşılaşmadan önce beni rahat bırakın! | Open Subtitles | أترك الأمر لى قبل المباراة |
Şimdi oyun öncesi şov zamanı. | Open Subtitles | أنظري، إنه وقت الإستديو التحليلي قبل المباراة |
Son Çarpışma'dan önce sekiz haftamız var. | Open Subtitles | بقي 8 اسابيع قبل المباراة النهائية |