Bir milyon yıl önce düşünmeliydik bunu, dünya henüz gençken. | Open Subtitles | كان علينا أن نفكر بذلك قبل مليون سنة. عندما كان العالم فتياً |
Sanırım, milyon yıl önce, annem babasıyla birşeyley karıştırmış. | Open Subtitles | مثل قبل مليون سنة عندما جائت أمي وقابلت أبي |
Bugünlük düşüneceğimiz bir milyon yıl önce bir Yahudi doğdu. | Open Subtitles | لنقل أنه قبل مليون سنة |
- Evet, bir milyon yıl önce falan... - Aslında 200 küsur yıl önce... | Open Subtitles | -{\pos(190,200)}أجل، كأنّ ذلك قبل مليون سنة |
-Bir milyon yıl önce. | Open Subtitles | -كان هذا قبل مليون سنة |