"قبوه" - Traduction Arabe en Turc

• Bodrumunda
• bodrumda
• bodrumuna
• bodrumunu
• bodrum
• bodrumundan

Evet. Ben de sana ulaşmaya çalışıyordum. Bodrumunda birşey buldum.
أجل، لقد حاولت الأتصال بك عثرت على شيئاً في قبوه

Anne, Bodrumunda zorla tutulan bir kız var.
أمي، أنا أخبرك، هنالك فتاة محتجزة في قبوه

Sürekli bodrumda, aptal saatleriyle oynuyor.
لقد شاهدته في قبوه مع ساعاته الغبية إنه غريب

Partnerim ve ben bodrumda hapsedilen küçük bir çocuğu kurtardık.
أنقذتُ أنا وشريكي فتى شاباً من حيث كان مسجوناً في قبوه

Çünkü evin bodrumuna indiğimde orada ne bulduğumu biliyor musun?
لأني عندما نزلت إلى قبوه أتدري ماذا وجدت هناك؟

Mümkün. Hasta puşt bodrumunu işkence odasına çevirmiş.
ثق بذلك حوّل الوغد المريض قبوه إلى غرفة تعذيب

İşlerini bodrum katında hallediyor fakat çok para kazanıyor.
يعمل في قبوه و لكنه يجني الكثير من المال

Polis, kızı bodrumundan götürdüyse başka nereye götürmüş olabilir diye düşünmeye başlamıştım.
حسناً، كنت أحاول معرفة أين من المحتمل أن يخبأ هذا الشرطي الفتاة إذا لم تعد في قبوه بعد الآن

Topladığı eşyaları Bodrumunda tutuyor.
بالتأكيد ، إنه يحتفظ بمُتعلقات تذكارية يقوم بجمعها في قبوه

Rehin aldığı kurbanını tüyler ürperten Bodrumunda tutuyor.
التي لايزال يحتفظ بها كرهينة في قبوه

Adamın biri bunu Bodrumunda keşfetmiş.
لقد اكتشف الرجل الطريقة في قبوه

Bodrumunda inleyerek oturan zayıf bir beceriksiz.
..فاشل مترهل يجلس متذمراً في قبوه

Hemen söyle yoksa Boris'in bodrumda bir köpekbalığı var.
..أخبرني الان, وإلا بورس) لديه سمكة قرش في قبوه)

Boris'in bodrumda bir köpekbalığı var.
بورس) لديه سمكة قرش في قبوه)

Bir gün bir çocuk pornosuna ceza vermen, diğer gün de bodrumuna bir kadını kapatan adamla ilgilenmen gerekiyor.
يتوجب عليكِ مواجهة مروج مواد ايباحية للاطفال يوماً ما ورجل قد سجن أمراة في قبوه هي التالية

Bu tuhaf tip bizimkileri bodrumuna kilitlemiş.
الرفاق في قبوه - ماذا ! ؟

Yalnızca Eric'e benim söylediğimi söyleme. Çünkü onun bodrumunu gerçekten seviyorum.
فقط لا تخبر (إيريك) بما قلتهُ، أنا بالفعل أحبّ قبوه.

Yağmur yağıyordu. bodrumunu su mu basmış acaba?
لقد كانت تُمطر ، مياه فى قبوه

Dedi ki, eğer isterlerse bodrum katını kullanabilirler.
اذا اردتِ يمكنك اقامة زفافك في قبوه الذي يزرع فيه

Uzaktan erişim için ayarlamış. Kendi bodrumundan girmiş.
جهزه من أجل دخول عن بعد، شغله من قبوه.