Ortalıkta koşuşturup birbirini öldürmeye çalışan bir avuç üniformalı adam. | Open Subtitles | مجموعة من الأولاد اصغار ذوي بدلات يرطضون محاولين قتل بعضهم البعض |
Romalılar'dan korkmana gerek yok. Kendi adamların birbirini öldürmeye kalkıyor. | Open Subtitles | لست في حاجة للخوف من الرومان، فرجالك بأنفسهم يحاولون قتل بعضهم البعض. |
Tüm istediğim, insanların birbirini öldürmeyi bırakmasıydı. | Open Subtitles | على الرغم من انني فقط اريد منع الناس من قتل بعضهم البعض... |
İnsanlar birbirini öldürmeyi bıraksa yaparım aslında. | Open Subtitles | بإمكاني ذلك... لو توقف الناس عن قتل بعضهم البعض. |
birbirlerini öldürmek isterlerken bu insanlarla nasıl pazarlık yapabiliriz ki? | Open Subtitles | كيف نتفاوض مع هؤلاء الأشخاص بينما كل ما يريدونه هو قتل بعضهم البعض |
Bu hayvanların birbirlerini öldürmesini durdurabileceğini mi sandın? | Open Subtitles | ظننت أن بوسعك إيقاف هؤلاء الحيوانات من قتل بعضهم البعض |
İnsanların tüm yaptıkları, birbirini öldürmek. | Open Subtitles | انه عمليا" جميع الناس عملهم هو قتل بعضهم البعض |
Her gün birbirini öldürmeye çalışan siyahlar ve Meksikalılar ile birlikte. | Open Subtitles | بين السود والمكسيكيّين يحاولون قتل بعضهم البعض طيلة اليوم |
Seattle insanları birbirini öldürmeyi bırakırsa tabii. | Open Subtitles | فقط لو أن الناس في (سياتل) توقفوا عن قتل بعضهم البعض |
Bak, eğer birbirlerini öldürmek istiyorlarsa, iyi. | Open Subtitles | أذا أرادوا قتل بعضهم البعض, لا بأس |
Wanheda bile kabilelerin birbirlerini öldürmesini durduramaz. | Open Subtitles | ولا حتى (وانهيدا) يمكنها أن تمنع العشائر من قتل بعضهم البعض |