"قدرتنا" - Traduction Arabe en Turc

    • yeteneğimizi
        
    • yeteneğimizin
        
    • bizim
        
    • güçlerimizi
        
    • gücümüzü
        
    • gücümüzün
        
    • becerimize
        
    • kapasitemiz
        
    • yeteneğimize
        
    • yeteneğimizde
        
    • becerimizi
        
    • yeteneğimiz
        
    • kabiliyetimiz
        
    • kabiliyetimizi
        
    Eğer kendi yaratıcılığımızı, icat etme yeteneğimizi kavrayabilecek olursak, onun açtığı yolda çalışarak öğrenilecek korkunç derecede fazla şey var. Open Subtitles وإذا أردنا أن نفهم الإبداع الخاصة بنا قدرتنا علي الاختراع هناك الكثير يمكن تعلمه من خلال دراسة طريقة ابتكاره هو
    Yazılı kelimelerin kalıcı olduğunu anladığımız zaman insanlar ezber yeteneğimizin kaybolacağını sandılar. TED في الماضي عندما انتشرت الكلمة المكتوبة، ظن البشر أننا سنفقد قدرتنا على التذكر.
    Hızlı büyüyüoruz ve sonra duraklıyoruz -- bu bizim esnekliğimizin bir parçasıdır. TED لقد نمت بسرعة ثم توقفت وهو جزء من قدرتنا على البقاء
    Yaydığı sinyal, iletişim ve ışınlama güçlerimizi engelliyor gibi görünüyor. Open Subtitles ويبدو أن إشارته تحجب قدرتنا على الانتقال والاتصال
    Kalkan çok hızlı oranda gücümüzü emiyor. Open Subtitles الدرع يستنزفف قدرتنا بسرعة هائلة -لماذا؟
    Sınanana dek gücümüzün farkında olmayız. Open Subtitles نحن في أغلب الأحيان لا نعرف قدرتنا حتى ندخل فى أختبار صعب
    Sayın Başkan, insanlar, onları koruma becerimize olan inançlarını kaybediyor. Open Subtitles سيدى الرئيس ...الناس بدؤوا يفقدون الإيمان فى قدرتنا على حمايتهم
    130 bin yıl boyunca neden akıl kapasitemiz hiç değişmedi. Open Subtitles لـ 130 ألف عام، قدرتنا لكشف الأسباب بقت دون تغيير.
    Aslında, hiçbirşey bizim işitmeyi geri kazanma yeteneğimize yaklaşamıyor bile. TED في الواقع , لا شيء في الواقع يقترب حتى من قدرتنا على استعادة السمع.
    Gerçek gücün sadece kullandığımız büyülerde olmadığını, zor seçimler yapabilme yeteneğimizde olduğunu söylemiştin. Open Subtitles لقد قلت ان القوه الحقيقيه ليست فقط السحر الذي نستخدمه. ولكنها قدرتنا علي اتخاذ قرارات صعبه.
    Ordunun başındaki kişiyle soruşturma becerimizi bu görev için birleştirebiliriz. Open Subtitles وبحضور الجيش قدرتنا في التحري ستكون حساسة
    Ve böylece, kendi çıkarlarımız doğrultusunda mukabele yeteneğimizi ve dünyaya karşı olan sorumluluğumuzu kavramaya başlarız. TED كما أنه في هذه المرحلة، من خلال مصلحتنا الشخصية، نبدأ أخيراً بإدراك قدرتنا على تكييف مفهوم مسؤوليتنا لبقية العالم.
    Her şeyden önce, bazı insanlar bunun düşüncesiyle bile sarsılıyorlar. Ya evrim gerçekliğin tarafını tutmuyorsa? Demek istediğim, bu durum bütün çabalarımızı sarsmaz mı, tüm gerçeği düşünebildiğimizi düşünme yeteneğimizi ve düşünürsek muhtemelen senin kendi kuramını da? TED ما أقصد هو إن البعض سيكون مكتئبا كثيرا حول فكرة إن التطور لا يحابي الواقع أعني ألا يعني ذلك تلغيم جميع محاولاتنا هنا كل قدرتنا على التفكير بأننا نفكر الحقيقة وممكن حتى نظرياتكم الخاصة إن فهمتم هذا؟
    Bize şuan bir zaman ve hammadde darboğazında yaşamakta olduğumuzu ve problem çözme yeteneğimizin, limitleri zorladığını söylemekte. Open Subtitles لقد قال بأننا : نعيش في عنق زجاجة الزمن حيث تبدأ مواردنا و قدرتنا على تخطي المشاكل
    Onların sayılarının küçüklüğü, bizim yeteneğimizin büyüklüğü sayıları bizim tarafımıza çekecek. Open Subtitles كلما قلـت أعدادهـم زادت قدرتنا على تحويـل تلك الأصوات بإتجاهنا
    Ve bu bizim gözle görülür hayatı keşvetme bir şansımız olabilir. TED وذلك يمكن ان يكون فرصتنا في اكتشاف الحياة في حال عدم قدرتنا على رؤيتها بوضوح
    Ülke dışındaki askeri güçlerimizi besleyemeyiz. Open Subtitles سوف نفقد قدرتنا على نشر قوّاتنا المسلحة في جميع أنحاء العالم.
    gücümüzü aşan şeylere karışmak gibi mesela. Open Subtitles مثل التدخل فى اشياء تتعدى قدرتنا -
    gücümüzün ötesindeki varlıklarla savaşıyoruz. Open Subtitles إننا نتعامل مع قوى تفوق قدرتنا على السيطرة.
    Ve şimdi bunun gibi, anlamsız küçük bok Ellsberg... bu ülkenin diplomatik sırlarını yayınlıyor... yabancı politikaya rehberlik etme becerimize zarar veriyor. Open Subtitles والآن، هذا التافه الوضيع (إلزبرغ) ينشر كل أسرار هذه البلاد الدبلوماسية كل هذا يدمر قدرتنا على إدارة السياسة الخارجية
    İyimserim çünkü sorunlarımızla başa çıkma kapasitemiz hayal ettiğimizden çok daha fazla. TED إنني متفائل لأنني أعتقد أن قدرتنا للتعامل مع مشاكلنا هي أكبر بكثير مما نتخيل.
    Bu işi, demokrasinin, ortak sorunlarımızı birlikte dile getirme yeteneğimize bağlı olduğunu bilerek yapıyoruz. TED ونفعل ذلك ونحن مدركون أن الديموقراطية تعتمد على قدرتنا على التصدي معًا لمشاكلنا المشتركة.
    Bana sorarsanız, gerçek değerimiz bu güzel evreni keşfetme ve anlama arzumuzdaki yeteneğimizde yatıyor. Open Subtitles بالنسبة لي، أرى أن اهميتنا الحقيقية تكمن في قدرتنا ورغبتنا في فهم واستكشاف هذا الكون الجميل
    Gerçek aşkı bulma becerimizi yitirdik mi? Open Subtitles هل لديك تخرجنا الماضي قدرتنا على العثور على الحب الحقيقي؟
    Oldukça heyacan verici olan şu ki, karmaşık sorunlara özgün çözümler bulabilme yeteneğimiz büyük ölçüde bir gecelik uykuyla gelişiyor. TED ما اتضح أنه أكثر إثارة هو أن قدرتنا على الوصول إلى حلول جديدة للمشاكل المعقدة تتحسن بشكل هائل بعد النوم لليلة.
    Eğer bunu yaparsak temkinli hareket etme kabiliyetimiz ortadan kalkar. Open Subtitles وإذا فعلنا هذا قدرتنا على العمل ستختفى تمامًا يمكننى الدخول
    Teknoloji, beyni anlama kabiliyetimizi geliştirdikçe bir gün daha kesin nedenler bulabilmemiz mümkün. TED كما التكنولوجيا تزيد من قدرتنا على فهم الدماغ من الممكن أن يوماً ما سنكتشف السبب النهائي للأحلام.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus