"قدمتُ" - Traduction Arabe en Turc

    • verdim
        
    • geliyorum
        
    • sundum
        
    • sunduğumda
        
    • geldiğimde
        
    Jake'in iyiliği için devlete acil bir duruşma talebiyle dilekçe verdim. Open Subtitles خارجَ إهتمامي بساعدةِ إبنكَ قدمتُ طلبًا للولاية من أجلِ طلبٍ عاجلٍ
    Beni suçladı. Bende inadına ona havuç verdim. Kime? Open Subtitles ألقى باللوم علي، لذا قدمتُ له الجزر كل يوم، نكاية به
    Sen bana güven, ben atçıların soyundan geliyorum. Open Subtitles ثق بي ، لقد قدمتُ من جيل طويل من سايس الخيل
    Lifetime'la bir toplantıdan geliyorum. Open Subtitles لقد قدمتُ للتو من إجتماع مع "منتجي برنامج "من الحياة
    Bildiğiniz üzere bize gönderdiğiniz rakamları yönetim kurulumuza sundum. Open Subtitles كما تعلم، فأنا قدمتُ الأرقام الخاصة بك خلال اجتماع اللجنة الأخير.
    Kanıt sunduğumda ise, bu departmanın fikri olur. Open Subtitles ، حينما قدمتُ ما يثبت ذلك أصبح ذلك رأي الإدارة
    Buraya geldiğimde tek ricam yalnız bırakılmaktı. Open Subtitles عندما قدمتُ إلى هنا كان مطلبي الوحيد أن تتركوني وحدي
    Biliyorum, bu yüzden özgeçmişini kodamanlara verdim. Open Subtitles أعلم ، لهذا السبب قدمتُ سيرته الذاتية الي الاولاد الكبار
    Güç şebekesi için pek çok tasarım verdim ve çoğunu kullandılar ve güç şebekelerini ben tasarladım. Open Subtitles لقد قدمتُ الكثير من تصاميم لشبكة الكهرباء، وإنهم أستخدموا الكثير منها ولاحظتُ ذلك، وهذه شبكات الكهرباء صممت من قبلي.
    Bak, ifademi zaten verdim tamam mı? Open Subtitles إسمع، لقد قدمتُ تصريحاً بالفعل.
    "Sana her şeyimi verdim, beni yolda bıraktın. Beni dışlayamazsın. Open Subtitles "قدمتُ لك كلّ شيء، وخذلتني، لن يتم تجاهلني."
    Kocasını kaybetti ben de ona rahatlık verdim. Open Subtitles لقد فقدت زوجها، لذا قدمتُ إليها العزاء.
    Diyelim ki ben sana teklife ek olarak bir fiyat verdim, asla reddedemeyecegin bir teklif, Mr Bond. Open Subtitles إفترض أني قدمتُ لك عرضا أفضل عرضا لا تستطيع رفضه يا سيد (بوند)
    Eve geliyorum ve... Open Subtitles ... أنا قدمتُ للوطن و
    Sorduğuna şaşırdım, Accringtondan geliyorum. Open Subtitles تفاجأتُ بسؤالك، قدمتُ من (أكرينجتون)
    Nadine'in yerinden geliyorum. Open Subtitles قدمتُ لتوّي من عند (نادين)
    Ve özel soruşturma ekibine kendi raporlarımı sundum. Open Subtitles و أنا قدمتُ تقريري" ".إلى فريق التحقيق الخاص
    Sizin tarafınıza zaten bilgi sundum. Open Subtitles أنا بالفعل قد قدمتُ المعلومات لجهتكم
    Bayan Cooper'a önerimi sunduğumda mükemmel olduğunu söylemesi beni sevindirdi. Open Subtitles إذاً، عندما قدمتُ أقتراحي إلى السيدة (كوبر)، لقد شعرتُ بالسعادة لسماعي إنها ظنت بإنه كان إقتراحاً رائعاً.
    Buraya geldiğimde futbolun adilce yürüyeceğine söz vermiştin. Open Subtitles عندما قدمتُ إلى هنا وعدتني أن تسير كرة القدم بشكل نظامي
    Altın Köşke ilk geldiğimde sen daha doğmamıştın bile. Open Subtitles عندما قدمتُ للمرة الأولى للخيمة الذهبية لم تكوني قد ولدتِ بعد

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus