"قدميّ" - Traduction Arabe en Turc

• ayaklarımın
• Ayaklarımı
• ayaklarım
• ayak
• ayağımı
• Bacaklarımı
• bacaklarım
• ayağımın
• ayaklarımdan
• Ayaklarıma
• ayağıma
• Bacağım
• ayaklarına
• Ayakkabılarım

Ve ayaklarımın altında Pasifik Okyanusu'nun büyük, sakin, mavi görüntüsü vardı.
بموازاة قدميّ كانت صفحةٌ زرقاء ساكنه من المحيط الهادئ.

Kendimi tam veremedim - ayakkabılar hoş ama Ayaklarımı öldürüyorlar.
لم أكن ممتازةً بدوري، هذه الأحذية جميلة، لكنها آذت قدميّ

ayaklarım her zaman soğuktur 80 yaşındaki bir ihtiyarın ayaklarına sahibim.
قدمي دائماً تكون باردة أنا أملك قدميّ رجل بعمر 80 سنة

Doğru değil. ayak ve el tırnaklarımı ojeledim.
غير صحيح، لقد قمت بطلاء أظاهر يديّ و قدميّ

ayağımı ağzıma sokabiliyordum ama en azından kendi ayağımdı!
انا دائماً اضع قدميّ في فميّ لكن على الأقل هي قدمي

Tamam millet, şovlarınızı yolun üstünde yapın! Bacaklarımı yalamaktan hoşlanan bir çocukla randevum var!
لديّ موعد مع شاب يحب امتصاص قدميّ

Yumruklarımı ve başımı sertleştirmek için Ko kullandım. Ancak bacaklarım darbeyi kaldıramadı.
استخدمت "الكو" لتصليد يديّ ورأسي، لكنّ قدميّ لم تحتملا الصدمة.

Beni buradan iki ayağımın üzerinde çıkarken görmelerini istiyorum.
أريدهم أن يروني أسير إلى الخارج على قدميّ

Büyümeyi veya ayaklarımın birbirine dolanmasını asla tadamayacağım.
لن أعرف قطّ خبرة النضوج، أو الاترحال على قدميّ.

ayaklarımın altında çakıl taşlarından başka birşey yok. Bana hala İş adamı der misin?
بلا شيء سوى مجرد غبار على قدميّ هل سأظل أدعو نفسي رجل أعمال؟

- Ama kaçmadın. - Ayaklarımı oynatabileceğimi sanmıyorum. Kaçabilirdin.
إذاً، لا تحاولن لا أظن أني أستطيع تحريك قدميّ

Dairy Queen'de Ayaklarımı dondurma makinası içerisinde serinletişimi hatırlıyor musun?
أتذكر عندما بردت قدميّ داخل آلة صب المشاريب بمطعم ديري كوين؟

ayaklarım altındaki toprak... dünyadan uzaktaki bu gezegenle büyük benzerlik taşır.
هذه الأرض التي تحت قدميّ تحمل تشابهاً قوياً مع ذلك العالم البعيد

Ta ki sadece ben, nefesim ve kum üzerindeki ayaklarım kalana dek.
"حتّى لا يظلّ منها سوى صوتي وصوت نفَسي وصوت احتكاك قدميّ بالرمال"

O deliğe ilk defa ayak bastım. Tromboncuyla anlaşmıştım
لقد كانت المرة الأولى التي أضع فيها قدميّ بهذا الملهى الحقير لقد حصلت على دعوة من أحد العازفين

ayak parmaklarımın arasında kum olduğunu hissetmeyi özleyeceğim.
سأشتاق إلى الشعور بالرمل بين أصابع قدميّ

ayağımı kapıya koyunca konuşmayı bırakamıyorum.
بمجرد وضع قدميّ على الباب، لا أستطــــيع الكف عــن الكلام.

Bacaklarımı hareket ettiremiyorum!
لا أستطيع تحريك قدميّ ؟

Peki ya bacaklarım, doktor?
ماذا عن قدميّ يا دكتور ؟

ayağımın yanında, sana dediğim şeyi yapmaya devam etmen daha iyi olur bence.
أعتقد بأنه من الأفضل أن تبقين عند قدميّ و مواصلة فعل ما طلبته منك

ayaklarımdan başlayıp yavaş yavaş yüzüme doğru gelirsen ne kadar mutlu olduğumu gördüklerinde, bu bir sürpriz olur.
لو بدأت من قدميّ وببطء اتجهت إلى أعلى إلى الوجه عندما يرون كم أنا سعيده

Kırlarda bir kulübe, son avım ateşte kızarıyor etrafımızda koşturan tapılası çocuklar ve yorgun Ayaklarıma masaj yapan aşkım.
،كوخ ريفيّ وآخر حيوان اصطدته يُشوى على النار وأطفال بمنتهى الجمال يحيطون بنا بينما تدلّك حبيبتي قدميّ المتعبتين

Çocuklarım bana balon getirir ve hemşireler kremle ayağıma masaj yapar ve Tanrım, bu harika bir şey.
وأولادي يحضرون لي بالونات والمُمرضات تضعن المرهم على قدميّ يا إلهي، يا له مِن أحساس مذهلٌ

Bacağım iyileşene kadar.
حتى تشفى قدميّ

Ayakkabılarım şurada. Ayaklarımı bulsana.
حذائي هنا جِدي قدميّ