"قدمَ" - Traduction Arabe en Turc

    • metre
        
    • geldi
        
    Bu 15 metre boy demek. Open Subtitles الذي تشيرُ إليه قرش حوالي 35 قدمَ في الطول
    Ana odanın uzunluğu aşağı yukarı 24 metre. Open Subtitles إنّ الغرفةَ الرئيسيةَ حوالي 80 قدمَ عبرة، وهي رائعُة،
    Evet banta dönelim. İşte burada potadan 15 metre uzaktayım. Open Subtitles حَسَناً، الآن، ذلك حوالي 45 قدمَ إلى تلك السلةِ.
    Şef bana geldi ve on bin dolar karşılığında oğlumun kaydını silebileceğini söyledi. Open Subtitles الرئيس قدمَ إليّ طالباً، 10000 دولار، هو كان يريد أنّ يـُبعد إبني.
    Dastan beni öldürmek için Arbat'a geldi. Pazar yerine. Open Subtitles "داستن "، قدمَ إلى "آبرات" لكي يقتلني، في السوق.
    Ip Man, cinayet gecesi saat 22:30'da evimize geldi. Open Subtitles في تمام الساعة 10: 30 في ليلة القتل (ييب مان)، قدمَ إلى قصريّ
    Baba! Allahın cezası ev bu. 7 metre ötede uyuyor. Open Subtitles .هذا بيتُه الملعونُ .يَعِيشُ هنا، يَنَامُ 20 قدمَ بعيداً
    Şu binalarla birlikte çapı 75 metre gibi. Open Subtitles تَبْدو الحافةُ مثل حوالي 250 قدمَ خارجا هنا عند الأبنية الإضافية.
    Arabanın 7 metre uzağında yanmış bir erkek kurban. Open Subtitles حَرقَ ضحيّة ذكر مِنْ السيارةِ 20 قدمَ بعيداً.
    Kızın cesedini, çarpışma mahallinin 100 metre kadar uzağında bulmuştuk. Open Subtitles وَجدنَا جسمَها 300 قدمَ مِنْ حيث هي ضُرِبتْ.
    Muhtemelen deniz seviyesinin 3,000 metre üzerindeyiz fakat bugün bulunduğunuz bu yer zemin kat. Open Subtitles نحن قَدْ نَكُون 0,000 1 قدمَ فوق مستوى البحرِ... لكن هذا الطابق الأرضي ألذي انتم ' فيه اليوم.
    Evden 10 metre uzakta yaşıyorsun. Open Subtitles أنت على بعد20 قدمَ مِنْ هذا البيتِ.
    Bu roketlerin çıkış hızı saniyede 120 metre kadardır. Open Subtitles هذه RPGs، يُطلقونَ مَع حوالي 400 قدمَ بالثّانية.
    Üç metre uzaklıkta ve sokak lambasının altındaymış Open Subtitles هو كَانَ فقط 12 قدمَ بعيداً.
    Chung So Abi...biraz önce seni görmeye geldi. Open Subtitles الأخ (شونغ سو) .. قدمَ إلى هنا لكي يراني فحسب
    Ip Man, cinayet gecesi saat 22:30'da evimize geldi. Open Subtitles في تمام الساعة 10: 30 في ليلة القتل (ييب مان)، قدمَ إلى قصريّ
    Chung So Abi...biraz önce seni görmeye geldi. Open Subtitles الأخ (شونغ سو) .. قدمَ إلى هنا لكي يراني فحسب
    Ajan DuChamp Suç Programı Analizi Bölümü'nden geldi buraya. Ona rapor vereceksin. Open Subtitles العميل (ديشامب)، قدمَ من برنامج التقصي الإجرامي، أنت ستكون معه
    Yani Reggie, güvenlik ekibini kurmak için buraya Cannon'dan bir gün önce geldi. Ama oğlu ve eşini görmek için bir kaçamak yapmak istedi. Open Subtitles (ريجي) قدمَ إلى هنا قبل أن تبدأ تفاصيل الأمن، لكنّه توقف كي يرى زوجته وابنه
    Renny bana geldi. Borç almak istedi, ben de verdim. Open Subtitles (ريني)، قدمَ إليّ، طلبَ مني بعض المال فأعطيته

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus