"قدومي إلى هنا" - Traduction Arabe en Turc

• Buraya geldiğimden
• Buraya gelip
• buraya gelme
• Buraya gelmekle
• - Aşağı geldiğimi
• Onun evine adımımı attığım ilk
• gelmeden
• buraya geldim
• buraya gelmem

Buraya geldiğimden beri her şey daha da kötü bir hâl aldı.
إلى الآن، منذ قدومي إلى هنا ذهبت الأشياء من سيئ إلى أسوء

Anlıyorum. Buraya gelip sana sormaktan nefret ediyorum...
أنا أتفهم ذلك،حتى إنني أكره قدومي إلى هنا وأطلبك

- ...ki buraya gelme nedenim de bu. - Tam olarak ne için geldiniz?
ـ والذي هو سبب قدومي إلى هنا ـ لمَ أنت هنا بالضبط؟

Buraya gelmekle çok iyi yaptım.
قدومي إلى هنا كان للأفضل

Onun evine adımımı attığım ilk günden beri onun acısını hafifletmek için elimden geleni yaptım hayata değer verip yaşama tutunmasını sağlamaya çalıştım.
منذ قدومي إلى هنا كممرضة بذلتُ قصارى جهدي حتَّى لا تسوء حالته حتَّى يحظى بحياة كريمة

Buraya gelmeden önce bir hayatım vardı ve... her şey tamamlandıktan sonra da bir hayatım olacak.
كانت لي حياة قبل قدومي إلى هنا وسأعيش حياتي بعد انتهاء هذا كله

Kendimi ona hep yakın hissederdim. Bu yüzden buraya geldim.
لطالما شعرت بأنني قريبة منها، هذا سبب قدومي إلى هنا

buraya gelmem çok aptalcaydı. Bunu neden yaptım, bilmiyorum.
من الغباء ، قدومي إلى هنا لست ادري لماذا أتيت

Buraya geldiğimden beri 4 saatten fazla uyuduğumu sanmıyorum.
لا أعتقد أنني نمت أكثر من أربع ساعات منذ قدومي إلى هنا

Buraya geldiğimden beri başka birşey yapmadım.
هذا كل ما فعلته منذ قدومي إلى هنا

Ve Buraya geldiğimden beri bana biraz kötü davranıyorsun.
وكنتِ تسيئين معاملتي منذ قدومي إلى هنا

Buraya gelip şirketimle yaptığım anlaşmayı ihlal edecek kadar değer veriyorum sana.
أنا أهتم بك لدرجة قدومي إلى هنا وأخرق اتفاقي مع شركتي

Ama şimdi Buraya gelip Bay Eagles ile konuşmak, buna ihtiyacım var.
و لكن الأن؟ ... بعد قدومي إلى هنا,و الحديث مع السيد إيغلز,أرى أنني بحاجة لها

- buraya gelme sebebimi kastediyorum.
- الوضع الحالي؟ - - يعني سبب قدومي إلى هنا.

Bu yüzden... buraya gelme fikri geldi aklıma...
لذلك... سبب قدومي إلى هنا هو... .

Buraya gelmekle hata ettim.
لقد كان خطأ قدومي إلى هنا

buraya gelmeden önce doktorla konuşmalıydım.
كان ينبغي أن أتحدّث إلى الطبيب قبل قدومي إلى هنا.

Dinle, neler olduğu hakkında ufak bir fikrim var ve bu yüzden buraya geldim.
اسمع ، أنا أعرف القليل مما يحدث وهذا سبب قدومي إلى هنا

Dün akşam buraya gelmem konusunda bir yalan uydurmayı unuttum.
نسيت أن أختلق كذبة بشأن قدومي إلى هنا البارحة