"قديمِ" - Traduction Arabe en Turc

    • eski
        
    • yaşlı
        
    Olağanüstü. eski bir papazın. Open Subtitles و عندي مقعد شمّاسِ كنائسي رائع قديمِ هنا.
    Ona dışarıda olduğumu söyle. eski bir savaş yarası yüzünden öldüğümü söyle. Open Subtitles أخبرْيه بأنني خرجت، بأنني متَ من جرح حربِ قديمِ
    Yanıp sönen eski bir televizyon gibi. Open Subtitles هي مثل تلفزيونِ قديمِ تلك على الومضةِ أَو الشيءِ.
    Ama senin gibi yaşlı ve zarif bir kurttan hoşlanabilecek, bekar bayanlar da olabilir tabii. Open Subtitles بالرغم من أن هناك قَدْ يَكُون بضعة نِساء هنا ذلك منفصل، الذي قَدْ فقط يَأْخذُ a لمعان إلى كالكلبِ بشوشِ قديمِ نفسك.
    Rudy, yaşlı bir arkadaşımın evimdeyim. Open Subtitles رودي، أنا أسكن في بيتِ صديق قديمِ
    - Gerçekten çok yaşlı. Open Subtitles إذا، الآن إذا هذا جداً واحد قديمِ
    Bazıları ise, savaşı bir çift eski ayakkabı gibi geçmişlerine gömerler. Open Subtitles وبَعْض الرجالِ وَضعوها خلفهم مثل الحذاءِ قديمِ
    eski davalardan biriyle ilgili bilgi karşılığı anlaşma istiyor. Open Subtitles الحاجات لمُتَاجَرَة المعلوماتِ على واحد قديمِ.
    eski bir fabrika binası gibi bir yerdi. Beni oraya götürüp sorguya çektiler. Open Subtitles هو كمصنعِ قديمِ أَو مكانٍ ما أَخذوني هناك ليستجوبوني
    Fena değil, sadece bir parça eski. Open Subtitles هو لَيسَ بسيئَ، هو فقط نوع قديمِ.
    Ben çocukken sadece küçük bir kızken bu eski, tozlu yolun hayalini kurardım. Open Subtitles عندما كُنْتُ طفلة... ... عندماأناكُنْتُفتاة صغيرة... ... كُنْتُأَحْلمُ حول طريقِ ترابي قديمِ.
    Bütün gece harap bir binada, ...eski bir sandığın üstünde tünedim. Open Subtitles جَلستُ على صندوقِ قديمِ طوال اللّيل، في a بناية منهارة. ماذا أَعْرفُ؟
    Anlıyorum, şansı ters giden eski bir arkadaşa... ikiniz de birkaç kuruş vermeyeceksiniz. Open Subtitles حَسناً، أَتجمّعُ لا أحدكمَ سَيَقْطعُ بضعة ظباء... لصديق قديمِ الذي، تَعْرفُ، أسفل على حظِّه؟
    - Orada eski bir ordu telsizi olacaktı. - Çalışır mı? Open Subtitles - هناك لوحة مفاتيح جيشِ قديمِ الإذاعيةِ.
    Sonra her şey eski hâline döner. Jeff, bekle. Open Subtitles ثمّ هو خلفيُ إلى نفس قديمِ نفسهِ قديمِ.
    "yaşlı Gully'nin serveti benim servetim olmuştu." Open Subtitles "أصبحتْ ثروةَ مجرى قديمِ ثروتِي."
    - Çok yaşlı görünüyorsun. Open Subtitles هذه جداً واحد قديمِ

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus