Olağanüstü. eski bir papazın. | Open Subtitles | و عندي مقعد شمّاسِ كنائسي رائع قديمِ هنا. |
Ona dışarıda olduğumu söyle. eski bir savaş yarası yüzünden öldüğümü söyle. | Open Subtitles | أخبرْيه بأنني خرجت، بأنني متَ من جرح حربِ قديمِ |
Yanıp sönen eski bir televizyon gibi. | Open Subtitles | هي مثل تلفزيونِ قديمِ تلك على الومضةِ أَو الشيءِ. |
Ama senin gibi yaşlı ve zarif bir kurttan hoşlanabilecek, bekar bayanlar da olabilir tabii. | Open Subtitles | بالرغم من أن هناك قَدْ يَكُون بضعة نِساء هنا ذلك منفصل، الذي قَدْ فقط يَأْخذُ a لمعان إلى كالكلبِ بشوشِ قديمِ نفسك. |
Rudy, yaşlı bir arkadaşımın evimdeyim. | Open Subtitles | رودي، أنا أسكن في بيتِ صديق قديمِ |
- Gerçekten çok yaşlı. | Open Subtitles | إذا، الآن إذا هذا جداً واحد قديمِ |
Bazıları ise, savaşı bir çift eski ayakkabı gibi geçmişlerine gömerler. | Open Subtitles | وبَعْض الرجالِ وَضعوها خلفهم مثل الحذاءِ قديمِ |
eski davalardan biriyle ilgili bilgi karşılığı anlaşma istiyor. | Open Subtitles | الحاجات لمُتَاجَرَة المعلوماتِ على واحد قديمِ. |
eski bir fabrika binası gibi bir yerdi. Beni oraya götürüp sorguya çektiler. | Open Subtitles | هو كمصنعِ قديمِ أَو مكانٍ ما أَخذوني هناك ليستجوبوني |
Fena değil, sadece bir parça eski. | Open Subtitles | هو لَيسَ بسيئَ، هو فقط نوع قديمِ. |
Ben çocukken sadece küçük bir kızken bu eski, tozlu yolun hayalini kurardım. | Open Subtitles | عندما كُنْتُ طفلة... ... عندماأناكُنْتُفتاة صغيرة... ... كُنْتُأَحْلمُ حول طريقِ ترابي قديمِ. |
Bütün gece harap bir binada, ...eski bir sandığın üstünde tünedim. | Open Subtitles | جَلستُ على صندوقِ قديمِ طوال اللّيل، في a بناية منهارة. ماذا أَعْرفُ؟ |
Anlıyorum, şansı ters giden eski bir arkadaşa... ikiniz de birkaç kuruş vermeyeceksiniz. | Open Subtitles | حَسناً، أَتجمّعُ لا أحدكمَ سَيَقْطعُ بضعة ظباء... لصديق قديمِ الذي، تَعْرفُ، أسفل على حظِّه؟ |
- Orada eski bir ordu telsizi olacaktı. - Çalışır mı? | Open Subtitles | - هناك لوحة مفاتيح جيشِ قديمِ الإذاعيةِ. |
Sonra her şey eski hâline döner. Jeff, bekle. | Open Subtitles | ثمّ هو خلفيُ إلى نفس قديمِ نفسهِ قديمِ. |
"yaşlı Gully'nin serveti benim servetim olmuştu." | Open Subtitles | "أصبحتْ ثروةَ مجرى قديمِ ثروتِي." |
- Çok yaşlı görünüyorsun. | Open Subtitles | هذه جداً واحد قديمِ |