Sen bu konu üzerinde durmayı isteyebilirsin ama ben istemiyorum. | Open Subtitles | قد ترغبين في الخوض في هذا، ولكن أنا لا ارغب. |
Ama bir saniyeliğine dışarı çıkmayı isteyebilirsin. Şunu doldurmak üzereyim. | Open Subtitles | ولكنّك قد ترغبين في الخروج لأنني على وشك أن أملأ هذه |
Güvenliğe takılmadan önce geçiş kartı almak isteyebilirsin. | Open Subtitles | قد ترغبين في الحصول على مفتاح المرور ذاك قبل أن تحاولي المرور من خلال الأمن. |
Bayan Cartwell, kahve içmeye gitmek istersiniz belki. | Open Subtitles | السيّدة كارتويل، قد ترغبين في تناول كوب من القهوة. |
Bu durum hakkında bize söylemek isteyeceğin bir şeyler olabilir diye geldik buraya. | Open Subtitles | جئنا لأنّنا كنّا نتساءل إن كان لديكِ ما تقوليه ...بخصوص هذه الحالة، قد ترغبين بإخبارنا |
Çığlık atmayı denemek isteyebilirsiniz. İşe yarar. | Open Subtitles | قد ترغبين في تجريب الصراخ فغالباً ما ينجح |
Aktif olanını denemek isteyebilirsin. Servis atma sırası sende. | Open Subtitles | قد ترغبين في محاولة النوع النشط للمقاومة. |
Düğününde bunu isteyebilirsin diye düşündüm. | Open Subtitles | ظننت أنك ربما قد ترغبين به من أجل الزواج |
Kaydetmek isteyebilirsin, yazacak vaktim olmadı. | Open Subtitles | قد ترغبين بتسجيل ذلك، فليس لديّ الوقت لكتابته |
Yaptıklarını itiraf etmek isteyebilirsin. | Open Subtitles | قد ترغبين في القدوم نظيفة. إلا إذا قتلتي تروبل. |
Revire görünmek isteyebilirsin, mahkum. | Open Subtitles | قد ترغبين في الذهاب إلى العيادة أيتها السجينة. |
Işık açık uyumak isteyebilirsin. Şaka mı yapıyorsun? | Open Subtitles | قد ترغبين بالنوم و الأنوار مفتوحه |
Bunu yeniden düşünmek isteyebilirsin. | Open Subtitles | قد ترغبين بإعادة التفكير بخصوص هذا |
Babam, üzmek isteyeceğin bir adam değil. | Open Subtitles | أبي ليس الرجل الذي قد ترغبين في إغضابه |
Çığlık atmayı denemek isteyebilirsiniz. | Open Subtitles | قد ترغبين في تجريب الصراخ، فغالباً ما ينجح |