Ellerindekini geri almak için bu bir fırsat olabilir. | Open Subtitles | هذه قد تكون فرصة لكم لاسترجاع تلك المعلومات |
Yine de bir etki yaratmak, bölüme kendi damak tadımı katmak için bir fırsat olabilir bu. | Open Subtitles | ولكن، قد تكون فرصة ثمينة من أجل صنع الفارق لأضع لمستي في القسم |
Bu senin için iyi bir fırsat olabilir. | Open Subtitles | هذه قد تكون فرصة جيدة لك |
Ve düşündüm ki, bu, annem için etkileyici bir kart yapmam için Scratch'ı kullanmak bir fırsat olabilirdi. | TED | ففكرت أنها قد تكون فرصة لاستخدام سكراتش لصنع بطاقة معايدة تفاعلية لأمي. |
Tek söylediğim bunun gerçek kimliğini... bulmak için altın bir fırsat olabileceği dostum. | Open Subtitles | كل ما اقوله ان هذة قد تكون فرصة ذهبية لتعرف من تكون |
İyi, sen, ... sen ... haklısın, ben aslında düşündüm ki bunun bizim beraber takılmamız için berbat bir fırsat olduğunu ... , | Open Subtitles | حسناً انتِ على حق قد تكون فرصة سيئة لنخرج جميعاً |
Bu seyahatin aramızda bağ kurabilmek için bir fırsat olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | تظن أن هذه الرحلة قد تكون فرصة جيدة لكي نقوم نحن الاثنين بتقوية رابطة بيننا. |
Büyük bir fırsat olabilir. | Open Subtitles | . قد تكون فرصة عظيمة |
Bu bir fırsat olabilir. | Open Subtitles | قد تكون فرصة |
İnsanların dışarıda nasıl olduklarını görmek için iyi bir fırsat. | Open Subtitles | لأن كلنا سنذهب و قد تكون فرصة جيدة لك كي ترى كيف يبدو الناس خارج المكتب أظنه سيكون ممتعاً |