Fransız veliahdı, Altın Yunus, bunu rüyasında gördü ve gülümsedi. | Open Subtitles | الدرفيل الذهبى وريث العرش الفرنسى قد رأى ذلك فى منامه |
Çok kalabalıktılar. Herkes gördü. | Open Subtitles | كانوا كثراً يملئون المنزل الجميع قد رأى ذلك |
Bir ajan bu adamı barda görmüş ve cep telefonuyla kaydetmiş. | Open Subtitles | عميل قد رأى هذا الرجل فى حانهً وقام بالتسجيل بهاتفه المحمول |
Biz yalnızca birileri bir şeyler görmüş mü onu bulmaya çalışıyoruz. | Open Subtitles | نحن نحاول أن نعرف إن كان أحد ما قد رأى شيئًا |
Bu fotoğrafı sokaklarda dağıtarak söylediği saatlerde Bayan French'in evinden çıkışını ya da kendi evine girişini gören bir tanık bulmaya çalıştılar. | Open Subtitles | يكون قد رأى السجين يخرج من منزل مسز فرينتش أو يدخل بيته فى الأوقات التى أدلى بها |
Yani, peşimizden yolladığı iblis Prue'nun gücünü gördü, değil mi? | Open Subtitles | أعني، الشيطان الذي أرسله قد رأى " برو "، صحيح؟ |
Şu anda Mike Winchell hücum yapamıyor... ve Midland'ın koçu, yedek kulübesindeki Boobie'yi gördü. | Open Subtitles | لا يستطيع مايك وينشل ترك الدفاع يضيع ومدرب ميدلاند قد رأى بوبي على خط الملعب |
Ben biliyorum. Herkes gördü. | Open Subtitles | أنت تعلم هذا، أنا أعلم كل شخص قد رأى هذا |
Burt herhâlde, Jim'in Trevelyan'ı öldürmek için odasına girdiğini gördü. | Open Subtitles | لابد ان بيرت قد رأى جيم وهو ذاهب لغرفة ترافيليان ليقتله |
Tekrar gözden geçirelim. Birileri bir şeyler gördü ve biz de ne olduğunu bulacağız. | Open Subtitles | فلنعد البحث، قد رأى أحدهم شيئاً وسوف نجده |
O polisi ve Omer Dresden'ı, görmüş olabilecek herhangi birisini. | Open Subtitles | أي شخص ربما يكون قد رأى عمر دريسدن وهذا المارشال |
The High'ın bütün şubelerinin yöneticisinden geldi mail diyor ki satış oranlarımızı görmüş ve performansım konusunda hayal kırıklığına uğramış. | Open Subtitles | إنه بريد مرسل من المدير العام لجميع المطاعم الفاخرة يقول إنه قد رأى مبيعاتنا و يشعر بخيبة أمل من أدائي. |
Kayın biraderiniz Bay Swopes, bir şey görmüş olabilir mi? | Open Subtitles | قد يكون شقيق زوجك، السيد سوبس، قد رأى أي شيء؟ |
Sen yetkin durumda değilken bir fırsat penceresi görmüş olmalı. | Open Subtitles | لابُد أنه قد رأى فرصة للهرب بينما كُنت عاجزاً هُنا |
Bunu gören biri olmalı. Bir tanık, bir arkadaş! | Open Subtitles | إذاً لا بد من وجود أحد قد رأى ذلك شاهداً، صديق؟ |
Birkaç evsizle konuşalım belki bir şey gören olmuştur. | Open Subtitles | إن تحدثنا مع بعضهم، فقد يكون أحدهم قد رأى شيئاً. |
Tüpleri gören tek kişi benim. Neye benzediklerini biliyorum. | Open Subtitles | فأنا الوحيد الذي قد رأى القناني وأعرف بالضبط ما الذي نبحث عنه |
Ayrıca bütün tanıklarla yeniden görüşüp kadın kılığında bir erkek görüp görmediklerini araştırın. | Open Subtitles | يجب اعادة مقابلة الشهود الذين قابلتهم ولنرى ان كان اي منهم قد رأى رجلا يرتدي ثيابا كإمرآة |
Güney Amerika'da daha önce tırmanan bir arkadaşımız dağın bu yüzünü 70'lerin ortasında görmüştü. | Open Subtitles | كان صديق لنا قد قام بعدد مذهل من التسلق في جنوب أفريقيا قد رأى هذا الوجه في السبعينيات |
Bu filmi yapana kadar bir bilgisayar görmemişti Photoshop kullanmasını öğrettik. evet, onu oynatabiliriz. | TED | ولم يكن قد رأى جهاز كمبيوتر من قبل حيث علمناه كيفية استخدام الفوتوشوب وصنعنا هذا الفلم نعم .. يمكننا عرضه |
Aranızda kim bunca parayı bir arada görmüştür? | Open Subtitles | من منكم على الأطلاق قد رأى هذه الكمية من المال ؟ |