Hayatımda gördüğüm en küçük 2,5 m.'lik ayı bu. | Open Subtitles | هذا أصغر دب ثلجي بمقاس ثمانية أقدام قد رأيته في حياتي |
gördüğüm en çirkin oda hizmetçisisin. | Open Subtitles | أنت أقبح خادم مسئول عن الغُرف قد رأيته في حياتي قط |
Hız trenine bakıp o zamana kadar gördüğüm en yüksek şey olduğunu düşünmüştüm. | Open Subtitles | أتذكّر النظر إلى هذه العجلة الدوّارة وأفكّر بأنه أطول شيء قد رأيته في حياتي |
Hız trenine bakıp o zamana kadar gördüğüm en yüksek şey olduğunu düşünmüştüm. | Open Subtitles | أتذكّر النظر إلى هذه العجلة الدوّارة وأفكّر بأنه أطول شيء قد رأيته في حياتي |
... gördüğüm en seksi adam olduğunu düşünmüştüm. | Open Subtitles | إعتقدت بأنكِ أكثر شاب مثير قد رأيته في حياتي. |
gördüğüm en berbat askersin! "Karo" cahilsin. | Open Subtitles | أنت أسوأ جندي قد رأيته في حياتي. |
Ben de o rengin hayatımda gördüğüm en boktan renk olduğunu düşünüyordum. | Open Subtitles | اعتقدت بأنه أردىء لون قد رأيته في حياتي |
Birden Dünya üzerinde gördüğüm en yakışıklı adama rastladım. | Open Subtitles | و رأيت أوسم رجل قد رأيته في جميع العالم |
Şimdiye kadar gördüğüm en kötü kurt sensin sanırım. | Open Subtitles | يجب أن تكون أسوأ ذئب قد رأيته في حياتي |
Ve sonra uzun yıllar lithium kullanarak çok iyi iş başardı, ve sonra lithium olmadan nasıl olduğu görülebilmesi için zamanla bırakmasına karar verildi ki, ve tekrar bir psikoz geçirdi, ve gördüğüm en berbat depresyonun içine düştü, öyle ki günlerce az ya da çok katatonik, çoğunlukla hiç hareket etmeden ailesinin dairesinde otururdu. | TED | و ثم قد تحسّنت كثيراً لسنوات عديدة بأخذها لليثيوم، و في النهاية، تم إيقاف دوائها لاختبار استجابتها لذلك، و ثم مرت بتجربة ذهانية مرة أخرى، ثم دخلت في أسوء اكتئاب قد رأيته في حياتي حيث جلست في شقة أهلها، مشلولة تقريباً، بدون حركة، يوم بعد يوم بعد يوم. |
Tuck, bu gördüğüm en çirkin gözlük. | Open Subtitles | (تاك)، هذه أقبح شيء قد رأيته في حياتي |