"قد سمعته" - Traduction Arabe en Turc

    • hayatımda duyduğum
        
    • Duyduğum en
        
    • kadar duyduğum
        
    Bu kesinlikle hayatımda duyduğum en sıkıcı şey. Open Subtitles هذا الى حد كبير الشيء الأكثر مللاً قد سمعته إطلاقاً في حياتي
    hayatımda duyduğum her şeyden daha anlamlı geliyor. Open Subtitles أجل يبدو منطقيّاً أكثر من أيّ كلامٍ قد سمعته من قبل
    hayatımda duyduğum her şey hüzün verici. Bu şimdiye kadar izlediğim bölümler arasındaki en hızlı giriş yapanı. Open Subtitles كل شيء قد سمعته منك يحيرني إنها أسرع حلقه سبق أن رأيتها في حياتي
    Kusura bakmayın ama bu Duyduğum en cahilce şey. Open Subtitles أعذريني الآن سيدة سبالدنج لكن هذا الشيء من أكثر الأشياء جهلاً قد سمعته في حياتي
    Duyduğum en ahlaksız şey olabilir bu. Open Subtitles يبدو هذا أكثر شئ غير أخلاقي قد سمعته في حياتي
    Küçük lastik eldivenlerle öğle yemeğini yemene bayılıyorum ve buruştuklarında hayatımda bu güne kadar Duyduğum en tatlı sesi çıkartıyorlar. Open Subtitles أحب كيف تأكلين غدائكِ مع قفازاتكِ البلاستيكية الصغيرة وصوتها وتصدرين أظرف صوت قد سمعته بحياتي
    Bu bugüne kadar Duyduğum en saçma şey, ki Alex ve Dave'nin Sivil Savaş'ı konuştuklarını duymuştum. Open Subtitles هذا أغبى شئٌ قد سمعته في حياتي ولقد سمعتُ أنَّ أليكس وديفيد يتحدثان عن الحرب الأهلية
    Sefil ağzından saçılanlar hayatımda duyduğum en iğrenç, en alçaltıcı pisliklerdi. Open Subtitles البصاق الذي تسمحين له بأن يتطاير من فمك البائس كان أكثر شيء مُثير للإشمئزاز والإهانة قد سمعته أذني من قبل
    Bu hayatımda duyduğum en gülünç şey. Open Subtitles هذا الشئ الأسخف الذى قد سمعته بحياتى من قبل
    hayatımda duyduğum en titizce şey bu. Open Subtitles هذا اوسخ أنظف شيء قد سمعته في حياتي
    Senin yaptığın hayatımda duyduğum en kötü şeydi. Open Subtitles إن ما فعلته هو أسوء شيء قد سمعته
    ...bütün hayatımda duyduğum en saçma sapan şey. Elbette yaparım. Open Subtitles هذا أكثر شئ سخافة قد سمعته في حياتي، بالطبع قد أحضرت اللعيـ...
    Bu hayatımda duyduğum en güzel şey. Open Subtitles هذا أجمل شيئًا قد سمعته بحياتي بأكملها.
    Ve "Artık seni sevmiyorum." dedi Bu hayatımda duyduğum en acı verici şeylerden biriydi ki sadece 1 ay sonrasına dek de kesinlikle Duyduğum en yürek parçalayıcı şeydi, ama sonra daha da yürek parçalayıcı bir şey duydum. TED فقالت لي " انا لم اعد احبك ! " وكان هذا اكثر أمر مؤلم سمعته في حياتي واكثر شيء حطم قلبي كنت قد سمعته من ذي قبل حتى الشهر الماضي فقط عندما سمعت خبراً آخر حطم قلبي اكثر و اكثر
    Şirin olman iyi, çünkü bu söylediğin tartışmasız Duyduğum en inek şeydi. Open Subtitles انه شئ جيد انك لطيف لأن ذلك كان بصراحة اسوأ شئ قد سمعته
    - Ve orada sanki Duyduğum en mantıklı şeymiş gibi durdum fakat elbette mantıklı değildi. Open Subtitles قد سمعته على الإطلاق، وبالطبع لم يكن كذلك
    Bu şimdiye kadar Duyduğum en kötü moral konuşmasıydı. Open Subtitles لقد كان هذا حرفياً أسوأ حديث حماسي قد سمعته على الإطلاق.
    Bu bir ortaklar toplantısı mı, yoksa şimdiye kadar Duyduğum en sıkıcı radyo draması mı? Open Subtitles هل هذا اجتماع شركاء أم أنه برنامج إذاعي الأكثر مللًا قد سمعته بحياتي؟
    Bugüne kadar Duyduğum en çılgınca şey. Open Subtitles هذا أكثر شيء جنوني قد سمعته بحياتي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus